Yorum: Demir Kral - Julie Kagawa (The Iron Fey, #1)

Tür:  Fantastik, Paranormal, Young Adult,
Goodreads Puanı: 3.96
Orijinal Adı: The Iron King
Sayfa Sayısı: 416
Baskı Yılı: 2014
Çeviri: Meltem Uzun
Yayınevi: Pegasus Yayınları

Evde ve okulda çevresine uyum sağlayamayan Meghan on altıncı yaş gününde hayatında bir terslik olduğunu hisseder. Karanlık bir yabancı onu izlemeye ve muzip dostu aşırı korumacı davranmaya başlamıştır. Ancak gerçek, bütün tahminlerin ötesindedir; genç kız, efsanevi bir peri kralının kızı ve ölümcül bir savaşın en önemli piyonudur.

Bu gerçekle yüzleşen Meghan, kardeşini perilerden kurtarmak, hiçbir perinin yüzleşemeyeceği gizemli bir canavarı durdurmak ve doğuştan hakkı olan güçleri yönetmek için ne kadar ileri gidebileceğine kendi bile şaşıracaktır. Bu macerada ona tuhaf bir ekip eşlik edecektir: en yakın dostu, fazlasıyla ilgili ve şakacı Puck; sürekli ortadan kaybolan kedi Grimalkin… Ve yasak aşkın vücut bulmuş hali, soğuk kalpli Prens Ash. 

"Demir Kral, fazladan romantizmle birlikte Alice Harikalar Diyarında, Narnia Günlükleri ve Yüzüklerin Efendisi 'nin sihrini, hayal gücünü ve macerasını yaşatıyor."-Justine-

Aslında bu kitaba yorum yazmayı düşünmüyordum fakat benim gibi kör bir cahillikle kitabı almak isteyenler için ufak bir uyarı yapabileceğimi düşündüm. O yüzden elimden geldiğince bir kaç satır karalamaya çalışacağım fakat hala kitabın üzerimde yaratmış olduğu o uykunun pençesindeyim. Bir türlü gitmek nedir bilemedi ne yazık ki.

Şimdi ilk uyarım; eğer çok fazla kitap okuyan biriyseniz, özellikle de fantastik türünü çok okuyorsanız bu kitabın size kesinlikle yetmeyeceğinin garantisini verebilirim. 

Kitapta masal kahramanlarının biraz kötü olmaya çalışan hallerini mi gördük yoksa berbat bir fantastik dünyaya adım attık emin değilim. Ama her iki şekilde de kesinlikle tatmin edici fantastik karakterler yoktu! Ha kitap baştan sonra peri diyarında geçti geçmesine ama insana o kadar yapma o kadar sıradan geliyor ki, basit bir vampir hırlamasını özler oluyor insan...

İkinci olarak, YA kitabı olarak okumak isteyenler bu yazıma kulak verin! İnanın bana kimse bu kadar ezik, sıradan, duygudan histen yoksun, zoraki bir şeyler hissediyormuş gibi gösterilen karakterlerin aşklarını ve birlikte yaşadıkları maceraları okumak istemez. Iıhh gidin gidin. Bu kitabı görünce bize Ash'den yar olmaz diyin ve arkanızı dönün! Ciddiyim. Uzaklaşın buradan. Tabii sizi uykunun kollarına çeken erkek karakterlerden ve o erkek karakteri bize ballandıra ballandıra anlatıp aşık etmesi gereken yerde; sıkıntıdan patlatacak kadar gereksiz olayların üstünde duran, saçmaladıkça saçmalayan ve  üzerinde taşıması gereken tüm duygu emarelerini kötü bir şakaymışcasına soğuk bir şekilde önünüze sunan kadın karakterleri okumayı seviyorsanız o ayrı!

Üçüncü ve son olarak da şunu eklemeden geçemeyeceğim. Goodreads güncellemelerimin birinde şu cümleyi yazmışım, 'Bazı yazarlar vardır, hiç var olmayan bir dünyayı size gerçekten var olmuşcasına anlatırlar. Bazı yazarlar da vardır, hiç var olmamış o dünyanın sadece bir hayal ürünü olduğunu gözünüze soka soka anlatırlar. İşte Julie'de kesinlikle 2. kategoriye giriyor.' Yani, kim oldukça yavan bir hayal ürünü fantastik kitabı okumak ister ki? Ben istemem...

Bu kitabın benim için, güzel bir konusu olduğu halde yazarın elinde mahvolmuş diğer kitaplardan hiç bir farkı yok. Devam kitaplarını da kesinlikle okumayacağım... Ne en ufak bir merakımı cezbetti. Ne de her hangi bir karakter için okumaya devam edebilirim diyorum...