aşık bir adam sissoylu elantris kafes
"Dünyada sadece tek bir şey kötü yürekli bir insana karşı durabilir. O da başka bir insandır.
Ayıbımızda yatar şerefimiz. Sadece bizim ruhumuz, kötülüğe açık olan ruhumuz, onu yenmeye muktedirdir.

― Ursula K. Le Guin, En Uzak Sahil
shadow

Sen Benim Diğer Yarımsın - Holly Bourne

Ağustos 17, 2014

Tür: Young Adult, Romance
Goodreads Puanı: 3,86
Orijinal Adı: Soulmates
Sayfa Sayısı: 540
Baskı Yılı: 2014
Çeviri: Handan Sağlanmak
Yayınevi: Parodi Yayınları


Ruh ikizleri; yalnızca onlar bu büyüyü taşır. Toprağa düşen yıldırım kadar nadir gelirler dünyaya. Ama bir araya gelip âşık olduklarında… İşte o zaman, toprak ikiye bölünür. Gökyüzü deryaya, derya ateşe hücum eder. Kargaşa yağar evrenin her bir köşesine, sel olur…

Zarlar atılır, yıldızlar kesişir; ardından Poppy ve Noah düşürür toprağa o ilk kıvılcımı. Fakat o şey, iki büyülü ruhun karşısında durmaktadır, sanki görünmez bir duvar gibi. Felaket, kıyamet, ölüm; engelleyebilir mi kucaklaşmasını alacakaranlıkla gecenin?

"Gerçek aşkın karşısında kim durabilir?"

"Herkes hayatında bir defa da olsa ruhunun derinliklerinde gerçek aşkı tatmıştır. İşte bu kitap size o tadı tekrar hatırlatacak." 
-Usbourne Yayın Grubu-

"Evreni kaosa sürükleyen sıradan âşıkların, sıra dışı aşk hikâyesi. Bu roman kalbinizi ateşe verecek. Tıpkı benimkini verdiği gibi." 
-C. J. Skuse-

"Romeo ve Juliet'i bir kenarda tutun ve Poppy ve Noah'la tanışın."
-The Lancashire Evening Post-


Kitabın içeriğiyle ilgili spoiler içerir. Hatta kitabı okurken öyle sinir olmuştur ki blog sahibi kitabın sonunu bile eklemiştir yorumuna. Çünkü içini dökmesi gerekmektedir. Rahatlamasının tek yolu budur. Hani baştan söylüyorum, yorumun devamını ona göre okuyun! :)

İnsanın ruh ikizini bulması ne kadar zordur. Belki de ömrümüzün sonuna kadar ararız diğer eşimizi. Bizi tamamlayacağını, anlayacağını düşündüğümüz tek kişi odur. Gerçek olma ihtimali bile düşük olan ruh ikizimiz için ne hayaller kurarız, planlar yaparız. Her karşılaştığımız kişi için acaba bu benim ruh eşimmidir diye yanaşırız. Ve sonucumuz yine hüsran olur. Asla kitaplarda okuduğumuz o 'gerçek aşk' kavramı tecrübe edemeyiz değil mi? Evet maalesef gerçek bu. Ve hepimiz bu gerçekliğin farkında olduğu için kitaplarla kendini mutlu etmez mi? Kendi hayallerimiz bize yeterli gelmediği için başka hayallerin peşinde koşarız, sonra o hayallerin kahramanına aşık oluruz. Ta kii yeni bir hayale dalana kadar. Kitap okumamız da ki en büyük etkenlerden biri de budur muhakkak. 

Sevgili yazarımız Holly Bourne'de konuya buradan girmiş. Ruh ikizi olan bir çift yaratmış kendi dünyasında. Öyle ki bu çift bir araya geldiğinde dünyayı yerinden sarsacak kadar kuvvetli bir aşka sahip. Şey mecazi anlamda değil. Aralarında, kelimenin tam anlamıyla dünyayı yerinden oynatacak kadar güçlü bir elektrik var. Sırf bu yüzden ruh ikizlerini bir araya gelmemeleri için ayıran, takip eden oldukça gizli bi kuruluşta var. Çünkü ruh ikizleri olur da bir araya gelirse büyük ölümlerle sonuçlanacak felaketlere yol açıyorlar. 

Bizim çiftimiz de bir araya geldikleri ilk andan itibaren hastalanıyorlar. Poppy'nin aniden bayılmaları, Noah'ın ise depresyona girmesi ikisinin de ruh eşi olmasından kaynaklıdır. Aradan zaman geçmiştir -aslında kitapta şu kadar zaman geçti demiyor olayı iki yıl önce durduk yere bayılmalarım başladı falan diye özetliyor- ve bu ikili bir şekilde karşı karşıya gelirler. Aralarında doğal olarak çok sevimli bi aşk filizlenir... Fakat dediğim gibi çiftimiz yanyana geldikçe farkında olmadan çevreye zarar vermeye başlarlar. Elektirik kesintisi, fırtınalar, kazalar vs...

Kitapta sona doğru her şey güzel ilerliyordu. Çok sevimli ve eğlenceli bir çiftti. Hatta Poppy'nin kendi yaşıtında ki erkekleri çocuk gibi görmesi ve onlara karşı olan tavrı çok eğlenceliydi. Ve Noah. Oda ayrı bir karizmaydı zaten. Ağzımız açık bakakalacağımız bir erkek karakterimiz daha oldu diye pek bir seviniyordum. Bir de yazar şu ruh ikizi olayını öyle farklı anlatmıştı ki daha bir şevkle okudum kitabı. Okudum, okudum ve biraz daha okudum. Sonra sona doğru ilerledim. Kendimi resmen ağır çekimdeymiş gibi hissetmeye başladım. O hazin sona doğru ilerlediğimin gayet farkındaydım fakat kendimi durduramıyordum da. En nihayetinde lanetler yağdıra yağdıra bitirdim kitabı. 

Çünkü yazarımız kendisini Shakespeare sanmış olacak ki, çiftimize şöyle en kocamanından mutsuz bir son yazmış. Ayırmış ruh ikizlerini. Gerçek hayatta bu böyledir, her zaman mutlu sonlar olmaz demiş. Romeo ve Juliet'in de bu kadar sevilmesinde ki sebep budur demiş. Demişte demiş. Saçmalamışta saçmalamış kitabın sonunda. Sevmiyorum şöyle kitapları. Okumamda normalde. Mutlu sonla biteceğini düşündüğüm için başlamıştım. Bilseydim böyle sonlanacağını almazdım kitabı. Çok sinirim bozuk. Final sahnesini silip kendim yazmak istiyorum. Oysaki son kısımlar hariç kitabı sevmiştim. Hatta sırf o kadar sayfanın hatırı var diye 4 puan verdim kitaba. Ama yinede tavsiye etmiyorum! Okumayın bu kitabı. Gidin mutlu sonla biten daha güzel kitaplar okuyun efendim. Nedir bu Allah aşkına. :/

7 yorum:

  1. Bu kitabı çok merak etmiştim. Ay ne güzel çok tatlı gözüküyor filan demiştim ama kötü son mu? Listemde duruyordu ama cidden tereddüt ettim şu an #_#

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa bende ona aldandım işte. :D Güzel duruyor şeker bişeye benziyo diyerek aldım ama mutsuz son çıktı. Acayip sinir oldum.

      Sil
    2. Hmmm. Hiç sevmem kötü sonlari. Listenin en altına indi şu an :D

      Sil
  2. ha ha ha :) ben spoilerden yana çok rahat olduğum için aynı hataya düşmemiştim.okuyan bir ablama sordum sonunu söyledi elimi bile sürmedim..
    ve evet yok olsun mutsuz sonlar hiç sevmem..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya ben spoiler yerim diye kitapların arka kapaklarını bile okumuyorum. :D Düşün benim halimi. Kapak fotoğraflarına bakıyorum, beğenirsem goodreads'a gidip türünün ne olduğuna bakıyorum öyle karar veriyorum okumaya. :D Sonra da böyle cezasını da çekiyorum işte. :))

      Sil
    2. o da çok fena ya...bende ki nasıl bir denesizlikse konuyu çıtltınca sonunu okuyunca yada bilince daha bi şevkle okuyorum..
      bir kitabın önce kapağına sonra konusuna sonra sonuna bakarım ben :)

      Sil
    3. :D Ohh sonuna bakmak mı? Hayatta yapmam öyle bişey. :D En ufak bir spoiler alsam okumuyorum o kitabı. Yada unutana kadar bekliyorum. Çok psikopatım o konuda. :D

      Sil

BLOG DESIGN BY KRİSTALKİTAP