Çirkin - Judith Ivory

Tür: Historical Romance
Goodreads Puanı: 3.58
Orijinal Adı: Beast
Sayfa Sayısı: 394
Baskı Yılı: 2011
Çeviri: Esra Gül
Yayınevi: Koridor Yayınları

MASUM BİR GÜZELİN AŞKI ÇİRKİN BİR ARİSTOKRATI TERBİYE EDEBİLİR Mİ?

GÜZEL

Seçkin bir Amerikan vârisi olan Louise Vandermeer güzel ve zekidir… ancak hayatından bıkmıştır - cesaret isteyen bir maceraya atılması da bu yüzdendir: Başka ülkedeki bir aristokratla evlenmek için okyanusun karşı tarafına seyahat edecektir. Dedikodulara göre evleneceği adam son derece çirkindir - bu, onu gün ışığında hiç görmediği ve merak uyandırıcı bir yabancıyla tutkulu, gözü kara bir ilişkiye iter.

ÇİRKİN

Charles Harcourt, çocukken geçirdiği bir hastalığın bıraktığı yaraya rağmen, Avrupa'nın en entelektüel güzellerini elde etmeyi başarmıştır. Şaka olsun diye, kendi nişanlısının gemisinde kimliğini gizleyerek seyahat etmeyi - ve zifiri karanlıkta budala bir genç kızı baştan çıkarmayı - planlamıştır. Ancak, çapkın kahramanımızın şakası geri teper. Şimdi deliler gibi aşık olan odur; artık eşi olan ve her şeye çabucak sinirlenen Lulu ise sadece gemideki sevgilisine aşıktır, hem de tüm o zaman boyunca onun Harcourt olduğunu bilmeden. Ve Charles onun kalbine asla sahip olamayacaktır - içinde saklanan prensi ona gösterene kadar.

Yaaaa çok güzeldi çok harikaydı. Anlatılamaz bir kitaptı. Bitmesine çok ama çok üzüldüm. Öyle güzel bir aşk vardı ki içinde. Daha sonra bir kez daha okuyacağım bu kitabı. Bu sefer hiç yapmadığım bir şeyi yapacağım ama. En sevdiğim nutkumun tutulduğu beni benden alan sahnelerin, sayfaların, cümlelerin ya da kelimelerin altını çizeceğim. Kendi işaretimi bırakacağım kitaba! :)

Nasıl da muhteşem bir hikayeydi. İlk başladığımda Çirkin'e 20 sayfasını okuyup kenara koymuştum. Dikkatimi çekmediğinden değil de yoğun olduğumdan. Sonrasında başka kitaplara yönelmiş, Çirkin'i ne yazık ki unutmuştum. Ah benim aptallığım. Neden bunca zamandır geciktirmişim ki okumayı. Anlam veremiyorum.

Karakterler.. Olağanüstü. Mükemmel. Kusursuz... Kusurlu. Bencil... Düşünceli. Kibirli ve nazik. Aşık. İkisi de. Deli gibi. Farklı bir aşk. Değişik. Yazarın kelimeleri kullanışı çok önemli işte burada. Anlatamıyor ama hissediyorsunuz. Göremiyor ama dokunabiliyor ve koklayabiliyorsunuz. İçinize işliyor. Kendinizden geçiyorsunuz. Kurgu muhteşem. Alışılagelmişin dışında. Tatlı bir aşk.

Hele yazarın kalemi. O kelimeleri kullanışı. Okurken insanın ağzından akıveriyor sanki. Yumuşacık ama aynı zamanda çok sert cümleler. İnsanı hem afallatıyor hem de takdir ettiriyor. Kendine bağlıyor. Hislerinizi sömürüyor. Kendine aşık ediyor 'Çirkin'. Güzelliğiyle değil, kelimeleriyle. Tavırlarıyla. Aşkıyla. Arzusuyla ve kendine olan güveniyle. Kibriyle. Ne olduğunu kim olduğunu bilmesiyle. 

Çok fazla çok fazla yazmak istiyorum kitap hakkında. Dolup taşmak akmak istiyorum 'Çirkin'le birlikte. Ve üzülüyorum. Yine fazlasıyla. Çünkü herkese hitap edebilecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Çoğu kişi kitaplarında mükemmelleştirilmiş bir karakteri okumak ona aşık olmak ister. Önemli olan karakterdir, huydur tavırdır aşktır diye anlatamazsın işte herkese. Yazar ise anlatmış bunu. Çok ustaca kullanmış kalemini. Tarzını ortaya koymuş. Yine de herkesin ufak bir şans vermesini, 'Çirkin'in güzelliğini görmesini isterim. Çok bir şey kaybetmezsiniz. Bi 10 lira ve bir kaç saat. Fazlası değil...