Goodreads Puanı: 3.73
Orijinal Adı: An Offer You Can't Refuse
Sayfa Sayısı: 480
Baskı Yılı: 2011
Çeviri: Bilge Turan, Seçil Ersek
Yayınevi: Artemis Yayınları
Aşkın fiyatı var mıdır?
Aaa, katiyen olamaz, demeyin.
On bine satılık aşk! Arttıran?..
LOLA’YA ON YIL ÖNCE ON BİN STERLİNLİK BİR TERKİDİYAR TEKLİFİ GELMİŞTİ. ON YIL SONRA BU AŞKIN YENİDEN DEPREŞECEĞİNİ NEREDEN BİLECEKTİ!
Yaş on yedi. Hayat uzun, aşk kısa.
Yaş yirmi yedi. Hayat hala uzun, kısa aşksa bir hortladı o kadar olur!
Para süperdi de, minik bir şart vardı. Teklifi yapan, Lola’nın erkek arkadaşı Doug’ın annesiydi ve o meşhur on bini oğlundan ayrılması için veriyordu. Lola sinirden tırnaklarını kemirmişti. Hiçbir şey -hiçbir şey!- o ve Dougie’yi ayıramazdı. Ta ki, feci bir sırrı keşfedene ve parayı alıp kaçmaktan başka seçeneği kalmayana kadar. Olsun! Kahpe kader ağlarını örecek, Dougie’yle Lola’nın yolları yeniden kesişecekti. Lola’nın Dougie’ye karşı hisleri eskisini sopasız dövecek kadar şiddetlenmişti. Fakat genç kız, genç adamın kalbini kırmıştı bir kere! Ve çok geçmeden Doug, bu ayrılık için Lola’ya ödeme yapıldığını da öğrenecekti. Genç kadın, Doug’a gerçeği asla söyleyemezdi, tahmin edersiniz ki işi çok zordu.
HER ŞEYDEN ÇOK MUTLAK CAZİBESİNE GÜVENEN LOLA’NIN BİR ŞANSI DAHA OLACAK MIYDI?
Kitap boyunca gülmeyi, eğlenmeyi bekledim ama olamadı maalesef. Kısmet değilmiş napalım. :) Hoş bir konusu var fakat hoştan öteye gidemiyor. Tam bi ilişki curcunasıydı kitap. En sevdiğim karakter kesinlikle Gabe oldu. Ana erkek karakterimizden daha fazla boy gösterdi ve daha fazla ilgi çekiciydi. Hem onun dünyasına en azından arada bi adım atabiliyorduk. Keşke Doug? muydu neydi Lola'nın sevdiği adamı işte adını tam çıkartamıyorum, daha fazla görebilseydik. Adamın tam adını bile hatırlamıyorum... İnanın çalışma arkadaşlarının bile daha fazla cümlesi ve daha fazla hikayesi vardı. Evet eksik bulduğum yanı burasıydı kitabın. Ama sevdiğim bir kısmı vardı ki ilişkiler çok... nasıl denir... hoş bir çizgide ilerliyordu.
Daha açık ifade etmek gerekirse kimse öpüşmeden öteye gitmedi. Hani onu bile çok yüzeysel geçmiş yazar. En azından bir kere bile olsa karakterlerin yakınlaşmalarını görmek isteyen okuyucuları pek tatmin edeceğini sanmıyorum ama ben daha çok seviyorum bu tarz kitapları. O yüzden sıkılmadan okudum.
Kaç puan vereceğimi kestiremedim bir türlü kitaba. 3 versem haksızlık olacak, 4 versem çok gelecekmiş gibi hissediyorum. 3,5'da yeterli gelmiyor. Yinede şimdilik 3 puan vererek, size kitabın gayet akıcı olacağını söyleyeceğim. İnsanı sıkmadan ilerliyor ama güldürmüyor da. Tam anlamıyla eğlendirmek yerine daha çok zaman öldürmenize yardımcı oluyor gibi. Yaklaşık 3-4 saatte bitti kitap. Hızla okunuyor. Ara vererek okumak isterseniz de bu kimdi, bu neydi, hangi olaydı, neyden bahsediyorlardı gibi ikilemlere düşmeyeceğiniz bi konusu var.
Sizi kasmadan, rahat rahat ilerleyebilecek, gününüzü geçirmeye yardımcı olacak bir kitap arıyorsanız önerebilirim. Ama fazlasıyla eğlenmek, gülmek ve sayfaların arasında kaybolmak istiyorsanız... hımm pek o açıdan tavsiye edebileceğimi sanmıyorum. :)
Ben kitabı okurken eğlenmiştim. :D
YanıtlaSilDoug gerçekten çok az sahnesi vardı.İlk defa böyle bir kitap okudum.Ve Gabe cidden bayıldım o karaktere. <3
Yazarın bu kitabını çok sevdim ama diğer kitaplarını pek sevemedim bende. :)
Bende diğer kitaplarını okusam mı diye düşünüyordum. :) Bunu bile idare eder bulduysam senin beğenmediklerine 2 falan veririm herhalde. :D En iyisi hiç bulaşmamak. :)
SilYa şimdi ikilemde bırakmayım seni eğer istiyorsan başla bir belki bunu sevmedin ama onların seversin belli olmaz. :D
SilAma ben bu kitabı cidden beğendim,diğer kitapları ise okunmasada olur. :D
Ben aslında kitaba 'Dalgalar Hep Aşk Getirse' kadar komik midir acaba diye düşünerek başladım. O kadar komik olmayınca da... arada kaldım işte. :D Yani bi kusuru yok aslında kitabın ama ben çok eğlenemedim. Beklediğim kadar eğlenemedim daha doğrusu. :) Yoksa berbat değildi yani. :D
Silay bilseydim uyarırdım ben seni..yok annem ya olmamış bu kitap..
YanıtlaSilben hep derim bir Chick Litte gülmek isterim, zekice espiriler isterim.yok kendini rezil etmeler saçma sapan tavırlar vs. bana göre değil.bu yazara bi daha bulaşma tatlım boşver sen :)
eğer bu tür okumak istersen sophie kinsella numaran bende var ve sır tutabilir misin? kitaplarını bir düşün :) ya da Jennifer Crusie - Aşkı Bana Sor kitabını..
Bende ne guzel gulecegim diye baslamistim kitaba. Yok valla dedigin gibi insan boyle bi kitabi okurken en azindan eglenebilmek istiyor. Tum kitabi mahkeme suratiyla okudum. :)))
SilSophie'nin kitaplarini gormustum sanirim kitapcida. :) Eger solediklerinden biri varsa onlari deneyeyim birde.
Ben sevmiştim kitabı sadece şu esas oğlanımızın annesinin tavrı bana çok gereksiz geldi. Kimse kimseden sırf fakir diye o denli nefret etmez, etmemeli. Para teklif etmeside çok Klasik Tür Filmi vari olmuş.
YanıtlaSilEvet kesinlikle Türk filmlerini çağrıştırıyor para teklif etmesi. :) Birde esas oğlan keşke bu kadar az boy göstermeseydi kitapta... ^_^
Sil