Tür: Young Adult, Romance, Fantasy
Goodreads Puanı: 4.05
Orijinal Adı: Daughter of Smoke & Bone
Sayfa Sayısı: 444
Baskı Yılı: 2013
Çeviri: Uğur Mehter
Yayınevi: Artemis Yayınları
Bir zamanlar şeytanın ininde, yerde tüylerle oynayan masum bir kızdı. O, artık masum değil...
Zuzana defteri alırken, arkadaşları Pavel ve Dina, kızın omzunun üzerinden çizimlere bakmak için uzandı. Karou'nun çizim defteri okulda bir efsaneye dönüşmüştü ve elden ele dolaşan defterdeki yeni çizimler her gün hayranlıkla incelenirdi. Bu defter -hayatı boyunca çiziktirdiği doksan ikinci defter- lastik bantlarla sarılıydı ve Zuzana bunları koparırcasına çıkardığı anda defter açılıverdi. Defterin her bir sayfası tutkal ve boyayla öylesine şişmişti ki cildi her an dağılabilirdi. Defter bir yelpaze gibi açılırken Karou'nun özgün karakterleri sayfalar üzerinde harika ve fazlasıyla tuhaf çizgileriyle dalgalandı. Ama kimse bu karakterlerin gerçek olduğunu tahmin bile edemezdi.
Duman ve Kemiğin Kızı, eğlenceli, keyifli ve insanı kitabın içine sürükleyen bir girişe sahip bir kitap. Yine Angel Books ile birlikte okuduk kitabı, o olmasa belki de elimi hiç sürmeyecektim kitaba. İkimizinde ilk görüşü "kız baya güzel bir kitaba başladık gibi." oldu. Kolay okunduğu içinde çok çabuk bitiririz falan diye düşünüyorduk. 100 sayfa kadar sonra ise şu Duracell reklamları var ya hani, diğer marka piller yarışa enerjik başlıyor ama daha yarıya gelmeden pilleri bitiyor ve yavaşlıyorlar, aynen o şekilde bizi bi yavaşlık aldı ki sormayın!
Başlardaki keyif önce bi sıradanlığa, klişeliğe ve sığ bir aşka bırakıyor kendini. Bi afallıyoruz biz. Yazar neden böyle bi geçiş yaptı anlamıyoruz. Böyle giderse sıkılırız diye düşünüyoruz ki öyle de oldu zaten. Angel Books satır atlamadan okumaya devam etti kitabı ama ben dayanamadım. Özellikle öyle yerler vardı ki koca sayfa atladım. Okuyamadım.
Akiva'nın aşkı güzelliğe. Karşısındaki hatun güzel diye aşık oluyor ki bu çok sığ bir hareket bence. Ne gücüne hayran kalıyor ne zekasına. Güzel ama aptal olabilir yani öyle mi? Peehh, senin aşkının bi önemi yok yani benim için bu saatten sonra. Gerçekçi gelmiyor bana. Güzelliği seni etkileyebilir ama bu aşık olmak için sebep olmamalı bence diye düşünüyorum. Neyse.
Gelelim baştaki gizemli olaylara. Çok çabuk açıklıyor her şeyi ve geriye okuyucuya merak edecek bir şey bırakmıyor yazar. Bu da devam kitaplarını okumak için içimde bir heves barınmasına engel oluyor.
Kitabın fantastik yönü ise başlarda güzel işleniyor, ortalarında ise basitleştiriliyor. Şöyle: Şimdi Melekler insanların ortasında kılıçlarıyla falan savaşıyor ediyor ama çevredeki insanlarda ne bir panik ne bir şok dalgası göremiyoruz.. Meleklerin kılıç çarpıştırması bile basit işlenirken yazarın çevredeki haraketliliği de hikayeye dahil etmesini istemek büyük bir "hayal" sanırım. Şu sadece karakterler üzerinden giden ama "dünyayı" kitabın içine sokamayan yazarlardan biri gibi geliyor bana.
Kitabın sonlarında ise fantastik namına bişey kalmıyor. Yazar geçmişe gidiyor ve geçmişteki aşk üzerine yoğunlaşıyor. Sadece aşk...
Hiçbir atraksiyonu olmayan, sadece aşk üzerine yoğunlaşan ve içinde Melekler olduğu için mecburen fantastik kategorisine giren kitaplardan Duman ve Kemiğin Kızı. Bana beklediğimi vermediği için tavsiye edemeyeceğim."Genç aşıkları" okumak isteyenlere ise çok özel bir aşk barındırmadığı için eh, okuyacak kitabınız yoksa o zaman Duman ve Kemiğin Kızı'ı okuyabilirsiniz diyeceğim bir kitap oldu.
Seriye devam etmek için hiç acelem yok. Sahafta bulmadığım sürece de almam muhtemelen kitapları. Veya 9,90 / 5 TL kampanyalarına düşmediği sürece. :)
Pil reklamı benzetmene bittim yahu :D :D :D
YanıtlaSilOkuma sürecini daha iyi nasıl anlatırım bilemedim. :D Napim. :D
Sil