Tür: Paranormal Fantasy
Goodreads Puanı: 4.15
Orijinal Adı: Obsession
Sayfa Sayısı: 352
Baskı Yılı: 2013
Çeviri: Serkan Göktaş
Yayınevi: Dex Yayınevi
Luxenler ve Arumlar, Lux serisinden bağımsız da okunabilecek Saplantı'da çok daha baştan çıkarıcılar.
Ukala, zorba ve tapılası bir adam. Korunmaya muhtaç, küfürbaz ve ateşli bir kadın. Hunter acımasız bir katil. Devlet için kötü adamları öldüren bir uzaylı. Işığın çocukları Luxenleri yok etmek için doğmuş bir Arum. Yaptığı işten de çok memnun, ta ki, bir insanı korumak zorunda bırakılana dek.
Serena, en yakın arkadaşı, senatörün oğlunun doğaüstü bir varlık olduğunu söylediğinde, ona inanmamıştı. Kim inanır ki? Ne yazık ki sonrasında korkunç bir olaya şahit oldu.
Hunter ve Serena, ateş ve barut gibi… Bir arada olmaları çok tehlikeli…
Sonunda Hunter yapmaması gerekeni yapıyor. Hem de defalarca....
Saplantı, Jennifer L. Armentrout'un yetişkin içerikli kitabı. Zaten DexPlus'tan çıkmasının sebebi de bu. DexPlus senden daha fazla kitap istiyoruz! Dex olarak değil, DexPLUS olarak! Yaşım itibari ile 16 yaş grubunda ki kitap karakterleri okumaktan zevk alamıyorum. Ve yetişkin içerikli maalesef çok fazla fantastik, bilim-kurgu, paranormal fantezi kitaplar bulunmuyor. O yüzden Saplantıda benim için bulunmaz hint kumaşı değerinde -neredeyse.
Kitap, her zaman kötü olarak bildiğimiz, Luxenler'in baş düşmanı Arumları konu almış. İnanın bana şu Arumları okurken, sürekli olarak kendime onların kötü olduğunu hatırlatmaya çalışıp durdum. Çünkü yazar bizi hem Arumların hem de Luxenlerin çok farklı yönleriyle tanıştırmış. Her Luxen Daemon değil! İçlerinde öyle kötü olanları var ki şaştım kaldım. Ve Arumların da neden var olduklarını, nasıl yaşamak zorunda olduklarını, Luxenleri avlamaya mecbur(!) olduklarını öğrenmiş oldum. Vampirlerle kıyaslayabilirsiniz onları. Nasıl ki vampirler kansız yaşayamıyorlar, Arumlarda Luxenlerin enerjileri olmadan yaşayamıyorlar. Onların varoluş nedenleri bu çünkü. Birde aşık olmak... ah onlar için çok zor. Her an aşık oldukları kadının enerjisini yutup kurutmamak için kendileriyle sürekli savaş halindeler.
Konusuna değinmeme gerek var mı? Bence yok. Arka kapak tanıtımı gayet başarılı. Kitabın tamamen içeriğini yansıtmayı başarabilmiş. Ama bir kaç kelimeyle bahsetmek istediğim biri var!!!
Veee ana karaktermiz Hunter!!!!
Tüm bu özellikler onu okumak için yeterli bile! Hunter sayesinde Arumları daha çok sevdim. Ama kitabı öyle çok fazla beğendiğim söylenemez. Çünkü yazar sırf yazmış olmak için yazmış. O kadar bariz belli ki okurken. Çok fazla hatası vardı. Sanırım yazdıktan sonra tekrar okuyup kontrol edilmemiş. Evet yazdım bitti basabilirsiniz denilmiş gibi.
Yine de her şeye rağmen bana Arumları verin! Luxenler sizin olsun diyorum! Kötü çocuklara karşı zaafım var! Bunu asla inkar edemem. Arumlar benim hepsi benim! İçinde bol hatalar olacak olsa bile umurumda değil! Hunter'ın arkadaşı Dex'inde hikayesini okumak istiyorum.Onunda aşık olduğu insan bir kadın var. Yazar bence açık kapı bırakmış bu şekilde. İlerleyen zamanlarda Dex'in hikayesini biz okuyucularla buluşturabilir. Daha fazla kötü çocuk, daha fazla tutku ve daha fazla kontrolsüz bir aşk okuruz umarım!
Ayrıca üzülerek söylüyorum ki Hunter'ın yerine koyabileceğim tek bir kişi bile bulamadım. Kimse içime sinmedi çok uyuz oldum. Şöyle siyah saçlı beyaz tenli ve mavi gözlü olan; bebek yüzlü ve fazla yakışıklı olmayan(!) daha çok baktıkça insana karizmatik gelen ve insanda bir tekinsizlik havası uyandıran birini arıyorum. Önerebileceğiniz birileri var mıııııı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder