Kathleen E. Woodiwiss - Shanna

Tür: Historical Romance

Goodreads Puanı: 4.07

Orijinal Adı: Shanna

Sayfa Sayısı: 686

Baskı Yılı: 2013

Çeviri: Aslıhan Kuzucan

Yayınevi: Epsilon Yayınları

Newgate Hapishanesi'nin kalın taş duvarlarının ardında gizli bir anlaşma yapıldı. Çekici idam mahkûmu Ruark bir gecelik haz karşılığında güzeller güzeli Shanna'yla evlenerek onu babasının ayarlayacağı korkunç bir evlilikten kurtarmaya razı oldu. Yüzükler takıldı, evlilik yeminleri edildi fakat Shanna babasının Karayipler'deki cennet gibi adasına kaçarak kocasını yüzüstü bırakıverdi. Ama Ruark Beauchamp, kaderinin baş döndürücü güzellikteki Shanna'yla beraber yazıldığını biliyordu. Özgür kalacak ve Shanna'yı bulacaktı. Onun tutkusunun önünde prangalar veya taş duvarlar duramazdı... Celladın ipi bile Ruark'ın hakkı olan mutluluğu onun elinden alamazdı. 

Azcık konusundan bahsedelim...

Kitabımız adını baş karakterimizden almış. Shanna, babasının evlilik buyruklarından sıkılmış, kendisine bir çıkar yol aramaktadır. Kadın öyle güzel öyle güzeldir ki, kimse onun güzelliğine karşı kayıtsız kalamamaktadır. Babası ise oldukça zengin bir tüccardır. Öyle ki Lordlar bile kendisinden borç almaktadırlar. Fakat hiç bir Lord kendisini sosyeteye kabul etmemektedir. O sebeple ki babası da kızının unvan sahibi biriyle evlenmesini ister ve şart koşar. Ya artık şu bir sene içinde evlenecektir ya da babası kendi bulduğu bir adamla evlendirecektir kızını.

Shanna ise oldukça kibar, centilmen, unvan sahibi, zengin, bir dediğini iki etmeyecek, onu sürekli şımartacak, ve oldukça yakışıklı bir koca ister. -Ama ne yazık ki aradıkları anca peri masallarında bulabilir!- Babasının şart koştuğu bir senede dolmak üzeredir ve hala kimseyi bulamamıştır. Son çare olarak, idama mahkum unvan sahibi kişileri aramaktadır. Böylece hem evlenmiş olacak, hem sosyete de kabul görebilecek bir soyadına, hem de kocası asıldıktan sonra yine önünde aradığı o peri masalı prensini bulabilmesi için oldukça uzun bir süreye sahip olabilecektir. Fakat işler planladığı gibi gitmez. Kocası asılmaktan bir şekilde kurtulur ve Karayiplere, Shanna'nın babasına köle olarak satılır. 

Azcıcıkta baş karakterlerimizin özelliklerinden...

Fakat, Shanna aradığı özelliklerde ki kocanın aksine kendisi oldukça, kibirli, huysuz, kendini beğenmiş, aşırı şımarık, kendini düşeş gibi gören ama aslında sadece bir tüccarın kızı olan, kendinden aşağı sınıftaki herkesi hor gören, onlardan tiksinen, sevecen ve sıcakkanlı  terimlerinden oldukça uzakta, incir çekirdeğini bile doldurmayacak sebeplere öfkelenen, kendinden başkasının ne duygularını ne ihtiyaçlarını düşünen oldukça bencil bir kız! 

Sevgili kocası Ruark ise, aşık olduğunu bir an bile inkar etmeden, Shanna'nın tüm özelliklerine rağmen onu seven, onu el üstünde tutmak isteyen, sırf ona yakın olabilmek için köle olarak çalışan -isterse kölelikten kurtulabilecek nüfuza sahip- çok zeki, çok güçlü, çok yakışıklı, kibar, centilmen ve tutkulu bir sömürgeci.

Sonra da yorumumuza geçelim...

Kitap konu itibari ile oldukça zevkli olabilecekken Shanna'nın bu kötü huyları sebebiyle bana tam işkence gibi geldi. Birde kitap neredeyse 700 sayfa. Yani 700 sayfalık bir işkence! Yazar sakız gibi uzatmışta uzatmış konuyu. Zaten Shanna'ya zar zor katlanıyorsunuz, birde sürekli aynı olayları gündeme getirip durmuş. Sinir olduğum diğer bir özellik ise yazar karakter arası geçişleri öyle bir yazmış ki aynı paragrafı bazen aynı sayfayı baştan sona tekrar okumak zorunda kalıyorsunuz. Ayrıca o kadar gereksiz ayrıntılara yer vermiş ki! Yoldan geçen her hangi bir insanın bile düşünceleri yazmış. Hatta utanmamış, atın bile neler hissettiğini yazmış! Evet yanlış okumadınız. Bildiğimiz at. Hani şu 4 bacaklı, kuyruğu olan, şu asil hayvan! Okurken artık öğk geldi yani! Birde kitabın zaten ilk yarısını yazmasa da olurmuş -birde son çeyreğini. Yaklaşık 350-400 sayfalık yerde sürekli olarak Shanna'nın öfke nöbetlerini okuduk durduk. Köle niye kısa pantolon giymiş diye öfke nöbetleri geçiriyordu artık düşünün! Köle yahu bu adam! Eline ne verilirse onu giyecek! Başka ne giysin! Birde canı kocasını istiyor gidiyor yanına onunla birlikte oluyor. Sonra niye bana dokundun diye bir kriz daha! Yahu ne bekliyorsun sana dokunmadan seninle nasıl sevişsin bu adam? Kendi bile ne istediğini bilmiyor!

Sonra kocasına ihanet ediyor. Kendi saçmalıkları yüzünden hem kocası hem de kendisi korsanların eline düşüyor. Bunun suçlusu tabii ki yine kocası oluyor. Sonra korsanlar kızı kendi aralarında paylaşmak istiyorlar. Yine kocası her zaman ki gibi Shanna'yı kurtarıyor. Onun için adam öldürüyor. Ama yine yaranamıyor kıza. Kız yine o aptal öfke nöbetlerinden birini geçiriyor. Utanmasa beni niye kurtardın diye bağırıp çağıracak adama. O derece yani.

Ayh aman yazarken bile nasıl bir sıkıntı çekiyorum. Şu son iki paragrafı okuduysanız eğer kesinlikle uzak durmanız bir kitap olduğunu tekrar hatırlatmama gerek var mı bilmiyorum. Kitabı sırf adam nerede pes edecek, yeter be kadın seninle niye uğraşıyorum ki ben diyecek diye okudum okudum. Ama nafile oda olmadı. Boşuna okudum. Zaten neredeyse bir haftada bitti kitap. Hayatımda bu kadar sıkıcı ve bu kadar uzun bir kitap daha okumadım. Sırf bu yüzden artık 600 sayfalık kitaplardan gözüm korkar oldu! Aman deyim siz benim yaptığım hatayı yapıp da bu kitabı okumaya kalkmayın!

Daha fazla resim için Pinterest hesabımı ziyaret edebilirsiniz. 

Follow Kristal Kitap's board Shanna by Kathleen E. Woodiwiss on Pinterest.