aşık bir adam sissoylu elantris kafes
"Dünyada sadece tek bir şey kötü yürekli bir insana karşı durabilir. O da başka bir insandır.
Ayıbımızda yatar şerefimiz. Sadece bizim ruhumuz, kötülüğe açık olan ruhumuz, onu yenmeye muktedirdir.

― Ursula K. Le Guin, En Uzak Sahil
shadow

Tawna Fenske - Dalgalar Hep Aşk Getirse

Mart 17, 2014
dalgalar hep aşk getirse

dalgalar hep aşk getirse

Tür: Günümüz Aşk, Chick Lit
Goodreads Puanı: 3.86
Orijinal Adı: Making Waves
Sayfa Sayısı: 352
Baskı Yılı: 2012
Çeviri: Tuğba Kırca Alptekin
Yayınevi: Nemesis Yayınları


Deniz fobisi olmasına rağmen Juli'nin Virgin Adaları'na yolculuk yapması gereklidir. Dayısının vasiyetini gerçekleştirmek için oraya gidip, küllerini St. John'a savuracaktır. Kendine bir tekne gezisi planlar. Yola çıkacağı sırada bir kafede karşılaştığı Alex ona gezi boyunca eşlik edecektir çünkü Juli yanlış tekneye binmiştir ve Alex'in de o yolculukla ilgili planları ve sırları vardır.

Juli ve Alex görevlerini tamamlamak isterlerken, dalgalar arasında yaptıkları yolculuk onlara aradıkları aşkı da getirecek midir? 

Hedefler mi daha önemlidir, yoksa aşk mı?


Şu son bir kaç aydır bu denli eğlenceli kitaplara hasret kalmıştım. Kitabı 'Minik Bir Düş' blogunun sahibinin tavsiyesi üzerine okudum ve iyi ki de okumuşum diyorum. Okurken, sürekli olarak yüzümde aptal bir sırıtış ile okudum desem yalan olmaz. Hele öyle bir yerler vardı ki gece vakti kahkahalarım komşular tarafından duyulmasın diye suratıma yastık kapatmak zorunda kaldım. Bazı yerlerde ise geç kaldım maalesef. :)

Ayrıca kitap çok kısa bir sürede de bitti. 3 saat kadar bir zaman da çok rahat okunabiliyor. Hem böyle rahatça okunan, su gibi akıp giden kitaplar hem de insanı oturduğu yerden düşürecek kadar kahkaha attıran kitaplar zor bulunuyor maalesef. Kitabı temin etmek isteyenler için hemen ekleyeyim; Kipa'da 6,90 TL'lık kitapların arasına bir göz atın. Eğer bitmediyse orada bulunabilme ihtimali çok yüksek! :)

dalgalar hep aşk getirse

Kitabı okumaya başladığım zaman tereddütte olmamı sağlayan tek bir nokta vardı oda karakterlerin 35 yaş üstü olmasıydı. Ama yazarın tarzı, üslubu ve betimlemeleri o kadar doyurucuydu ki yaş problemini ilk 20-30 sayfada çok rahat atabildim üstümden. Benim gibi sürekli olarak genç karakterleri okuyanların tereddüt etmesine gerek olmadığını çok rahat söyleyebilirim yani. Kadın karakterimiz o kadar deli dolu, o kadar hareketli ki, 'bir çok 18'lik karakteri cebinden çıkartır.' Sonuç olarak yazarın ikinci kitabını kesin okuyacağım. İlk kitabı kadar eminim o da eğlencelidir. :)

dalgalar hep aşk getirse
Eklemeden geçemeyeceğim. Orijinal kapağın nesi vardı da yayınevi kendi yaptıkları o berbat kapağı kullanmaya karar vermişler bir türlü çözemedim. Gerçekten niye Nemesis Yayınlarının kitap kapaklarının çoğu baştan savma yapılıyor? 
Ve bir kaç alıntı eklemek istedim. Kapak fotoğrafından dolayı kararsız kalanlar için, kitabın içine biraz göz atarsanız kesinlikle okumak isteyebileceğinizi düşünüdüm. :) Birde Juli'nin elinde koca bir vibratörü salladığı kısım vardı. Orayı da ekleyip eklememeyi çok düşündüm ama daha sonra spoilere girer diye vazgeçtim. Herhalde okuduğum en dehşet sahne orasıydı. Üstüne 5-6 sayfa geçmeme rağmen aklım hala o sahnede aptal aptal gülerek okuyordum kitabı. :) 

Sonra yazmayı bırakıp Juli’ye baktı. “Tamam, peki na­sıl- ” 
“İşleri sonraki seviyeye çıkarmak mı?”
“Evet.”
“Ona soru sormakla başlayabilirsin. Erkekler kendilerinden konuşmayı  sever, hem  onu daha çok tanımak istediğini  gösterir ona. Gerçekten onu tanımakla ilgilendiğini.”
Kelimeyi  defterine  yazarken  “sorular,”  dedi  Phyllis yüksek sesle.  Kaşlarını  çatarak Juli’ye  baktı. “Tuvalet tı­kanıklığı nasıl giderilir gibi mi?”


“Yürüyüşe  çıkmak ister  misin?” dedi Juli  cıvıldayarak. “Hadi  ahbap!  Dümenindeki midyeleri silkele de ayağa kalk!”
Tamam, Alex artık bakmak zorunda hissediyordu. Juli kötü bir korsan filminin silinmiş sahnelerinden fırlamış gibi konuşuyordu, Alex merakına yenik düştü. Başka bir zaman uyuyabilirdi.
Kolunu yüzünden çekti, güneş ışığı yüzünden gözleri­ni kırpıştırarak doğruldu.
İlk fark ettiği şey Juli’nin göz bandıydı. Geçen gün sırt çantasından üstüne doğru fırlattığı siyah tangayı Alex gerçekten beğenmişti ancak onu bu şekilde giydiğini pek hayal etmemişti.
Fark ettiği ikinci şey Juli’nin sol kolunu bluzunun kolundan dışarı çıkarmayıp, içine soktuğu oldu.
“Tekne kancamla ne yapıyorsun?”
“Korsanım ben,” dedi Juli. “Arrr.”
“Arr?” diye  tekrarladı Alex, doğru duyduğundan emin olamadı. Gerçekten uyuyakaldığını ve rüya görüp  gör­mediğini düşündü. Her an güvertede tek boynuzlu bir at belirip ondan ketçap ödünç almak isteyecekti.
“Vay  anasını!” dedi  Juli. “Pantolonunda pala mı var yoksa sabah sabah coştun mu?”


“Mesela, harika kolların var. Ve mükemmel bacakların. Her yerinle çok güzel formdasın.”
Phyllis’in gözlerinin için güldü, Juli de devam etti.
“Ve harika bir gülümsemen var. Güzel saçların. Gö­ğüslerin de güzel.”
Phyllis ağzı açık kaldı. “Göğüsler?”
“Memeler, ikizler, memişler, kavunlar, cicikler.”

5 yorum:

  1. duygularıma tercüman olmuşsun..bende daha genç jenerasyonu okuduğum için bu tür kitaplarda baya tereddüt yaşıyorum.ama o ilk sayfaları geçtikten sonra kapıldım gidiyorum..
    karakterler ve o vibrator sahnesi süperdi :)
    diğer kitabıda okumuşsun onada değinmeli..evet bundaki potansiyeli yakalayamamış yazar..keşke önce onu okumanı önerseymişim ama aklıma gelmedi nedense..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç sorun değil. :) İlk kitabı okuduktan sonra sadece beklentilerim çok yüksekti. Yoksa yine harika bir kitap okumuş oldum sayende. :)

      Sil
    2. aynı şekilde bende baya bir beklentiye girmiştim.birde uzun bir aradan sonra çıkınca kitabı artı bir heveslenmiştim.Ama olsun yeni bir kitabı çıkarsa yine merakla okurum..

      Sil
    3. 6 kitabı daha varmış yazarın. o.O Cidden yayınevi çıkarmayı düşünüyorsa bende tereddüt etmeden okurum büyük bir ihtimal. :)

      Sil
    4. hadi inşallah..iki kitap arasında baya zaman var yanılmıyorsam..umarım fazla bekletmezler..

      Sil

BLOG DESIGN BY KRİSTALKİTAP