Goodreads Puanı: 4.11
Orijinal Adı: Unravel
Sayfa Sayısı: 336
Baskı Yılı: 2015
Çeviri: İnci Nazlı
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Bir ay önce, akıl hastanesine yatırıldım.
Dün, Lachlan ziyaretime geldi. Beni öptü ve aklımı kaçırmaya başladığımı söyledi.
Saatler sonra Max düşüncelerimi işgal etti; deli olmadığımı ve bana ihtiyacı olduğunu hatırlattı.
Birkaç dakika önce geçmişimi aydınlatmaya çalışarak gerçeklikten daha da uzaklaştım…
Şimdi, herkes benim aklımı kaçırdığımı düşünüyor ama ben onun gerçek olduğunu ve ne gördüğümü biliyorum…
Bana inanıyor musun?
Seksi, gizemli ve etkileyici bir hikâye… Calia Read’in kelimeleri sizi esir edecek ve aklınızı başınızdan alacak!
-CLAIRE CONTRERAS· THERE IS NO LIGHT IN DARKNESS’IN YAZARI
Bu kitabı okuyacaklara söylemek istediğim bir kaç şey var her şeyden önce. Kesinlikle ve kesinlikle sonuna kadar okuyun. Benim gibi zaman zaman sıkılabilirsiniz, anlam veremediğiniz noktalarla karşılaşabilirsiniz. Hatta kitabın amacını ve konusunu bile sorgulayabilirsiniz. Fakat şu bir gerçek ki her şey en sonda çözüme kavuşuyor. Bana inanın. Tabii bir kaç sayfayla kavuşulan çözümde size yeterli gelmiyor.
O bahsettiğim son sayfalara kadar kitaba bir anlam veremediğim için aklımın köşesinde kaç puan vermem gerektiğini de hesap etmeye çalışıyordum. Ya 1 verecektim ya 3. Şimdi ise 3,75 civarı bir puan vermeyi düşünüyorum.
Kördüğüm bazı açılardan güzel bir kitaptı benim için ama okurken pek bir şey hissedemedim. Dediğim gibi anlamda veremedim. Kitabı sonuna kadar okumamı sağlayan tek unsur benim için sadece meraktı. Nasıl çözüme kavuşacağını ve Naomi'nin neden akıl hastanesine düştüğünü öğrenebilmek adına tüm sayfaları tek tek devirdim.
Puanımın 3'ten 3,75'e çıkmasındaki en büyük unsur ise hiç beklemediğim bir gerçeklikle karşılaşmış olmamdı. Tahmin etmediğim ihtimalini bile kurmadığım bir son çıktı karşıma. İçim burkuldu. Üzüldüm. Hüzünlendim vs.
Aslında şu kitap tek sefer okunup kenara atılabilecek bir kitap değil. Kendinizi hikâyeye kaptırmak istiyorsanız eğer, bir kez okuduktan sonra kesinlikle bir ikinci okuyuşa daha ihtiyaç duyacağınızı söylemem gerek. Ben okur muyum bilmiyorum. Kördüğüm beni sadece sonunda değil de, başlarında da etkilemiş olsaydı belki evet bir kez daha okurdum. Hatta beni derinden etkileyen kitaplarımın bulunduğu rafta bile yerini alabilirdi.
Daha fazla şey söyleyecek olursam spoiler verebilirim diye de korkuyorum. O yüzden çok uzatmak istemiyorum. Sonuç kısmına gelerek yorumumu toparlayayım istiyorum...
Güzel bir kitap. Kurgusu da güzel. Yazarın tarzını sevdim. Kelimeleri kullanışını değilde hayal gücündeki tarzı sevdim. Çok derin bir hikâye yazmış aslında fakat karakterin zihninin içine tam anlamıyla girebildiğimi düşünmüyorum. Bazı sahnelerde seyirci kaldım. Bununda en büyük etkisi çeviri işte. Her ne kadar kusursuz çeviri yaparsan yap o çeviri orijinaliyle birebir olmuyor. Kendi dilinde okusaydım daha çok sevebilirdim. Daha çok etkileyebilirdi beni. Eminim. O zaman ne yapıyoruz, İngilizce okuyabiliyorsak İngilizcesini okuyoruz, okuyamıyorsakta Türkçe edisyonunu çekinmeden alıyoruz falan filan...
Siyah Damar gibi bir kitap mı bu da canım?
YanıtlaSilBu kitabı daha çıkmadan merak ediyordum ve bu yorumdan sonrada daha merak etmeye başladım. :3
Hımmm. Nasıl desem ki şimdi. Tür olarak evet. Siyah Damar gibi. Ama daha karanlık. Karakterin zihni çok karmaşık. Kitap bittiği halde hala daha neyin gerçek neyin hayal ürünü olabildiğini anlamış değilim. :D Kurgusuda güzel. Gerçi bir geçmiş bir gelecek arasında gidip gelirken yazar ilişkiyi -ileri boyut ilişki bu ne olduğunu anlamışsındır :D- daha az tutup biraz daha fazla ayrıntı verebilirdi. Yada bir kaç sayfa daha uzatıp kitabı bazı noktaları açıklığa kavuşturabilirdi. Öyle işte. :) Güzel ama.
SilAmannn hiç iyi demedin bunu. :D
SilAma yine de çok merak ediyorum.Hahaha anladım anladım.Ya böyle olunca biraz gıcık oluyorum hani aşk romanı olsa o ileri boyut ilişkiyi anlarım ama bir macera kitabında,bir vampir kitabında ya da fantastik kitabında yapacakları iş var ama kahramanlar tavşanlar gibi oluyorlar.Haliyle diğer şeyler üstünkörü oluyor.
Önce Siyah Damar'ı okuyacağım tabi,kitap bana bakıyor beni oku diye ama ondan önce okumam gereken kitaplar var. :D
Yorumun bana nedense 'kitapta olan her şey aslında karakterin rüyasıydı' tarzı kitapları hatırlattı :) Karakterimizin akıl hastalığı varsa nedense hep sonunda bazı şeyler 'aslında olmamış' oluyor zaten :D
YanıtlaSilAh keşke o dediğinden olsa. Her şey bir rüya olsa benimde akıl sağlığım bozulmasa daha fazla. :D Kitap bitti. Kaç gün oldu ama hala çözebilmiş değilim neyin hayal neyin gerçek olduğunu. Öyle yer etti ki beynime durup dururken kitaptaki bir sahneyi aklıma getirmiş ve üzerinde düşünürken buluyorum kendimi. :) Acaba gerçek miydi? Ama öncesinde şöyle oldu böyle oldu. Off off. :D
SilO zaman hiç başlamayayım. Benim aklımdan hiç çıkmaz :D
SilNiye ya oku bence. Güzel bi kitaptı. Yazar işini biliyor doğrusu. İnsanın bu kadar zihnini meşgul eden başka bir kitap daha var mıdır acaba? :)
SilWulf Dorn'un kitapları aynı etkiyi yaratıyor olabilir :D
SilDaha önce okumadığım bir yazar. :D O yüzden bişey diyemeyeceğim kitapları hakkında. :D
SilAnladığıma göre uzun süre etkisinden çıkamamışsın. İşte ben de bu tür kitap arıyordum, Kördüğüm tam üstüne geldi. Bu arada seni En Güzel 5 ithaf etkinliğine etiketledim. http://kitapkks.blogspot.com.tr/2015/02/etkinlik-en-guzel-5-ithaf.html
YanıtlaSilİnanır mısın hala durup dururken aklıma geliyor kitap ve hala neyin gerçek neyin hayal ürünü olduğunu çözmeye çalışıyorum kafamda. :D Böyle giderse kitabı bir kez daha okuyacağım. :D
SilEtkinlik içinde teşekkür ederim.
Bu sabah bitirdim bu kitabı ve sonu gerçekten beklenmedikti. Ben başka bir şey tahmin etmiştim Naomi için ama bu son da yeterince tatmin edici oldu. Farklı bir hikaye olması özelikle iyiydi, bu konuları işleyen kitapları her zaman bulamıyorum.
YanıtlaSilGerçekten bu tarz kitaplar zor bulunuyor. :) Yayınevleri keşke daha fazla yüklenseler böyle kitaplara! :)
SilBu kitabı çok merak ediyorum işte =) bakalım ne zamana okurum =)
YanıtlaSil