Tür: Romance, New Adult, Young Adult, Drama
Goodreads Puanı: 4.50
Orijinal Adı: Hopeless
Sayfa Sayısı: 429
Baskı Yılı: 2013
Çeviri: Kübra Tekneci
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Lise son sınıf öğrencisi olan Sky çapkınlığı kendi şanıyla yarışan Dean Holderla tanışır. İlk karşılaştıkları andan itibaren Holder onu hem korkutur hem de cezbeder. Ona dair bir şeyler, Skyın derinlere gömmek için çok uğraştığı sıkıntılı geçmişine ait anılarını ateşler. Sky ondan uzak durmaya kararlı olsa da Holderın kararlı tutumu ve esrarengiz gülümsemesi savunmasını yerle bir edip aralarındaki bağın güçlenmesini sağlar. Ama gizemli Holderın sakladığı sırlar vardır, bu sırlar ortaya çıkar çıkmaz Sky sonsuza kadar değişir ve güven duygusu gerçekler karşısında yenilgiye uğrar.
Sky ve Holder ancak çıplak gerçeklerle cesurca yüzleşerek yaralarını iyileştirebilecek ve sınır tanımadan yaşayıp birbirlerini sevebileceklerdir.
Umutsuz nefesinizi kesecek, merakınızı uyandıracak size ilk aşkınızı hatırlatacak bir roman.
Kitabın her kelimesini, her cümlesini okurken, aklımdan geçen tek şey "Tanrım ne olur bitmesin, bitmesine izin verme, bu kadar çabuk değil, buna hazır değilim,"di. Okuduğum her sayfaya karşılık kitaba 10 sayfa daha eklenmesi için neredeyse yalvardım. Ama bitti. Hem de olabilecek en acı şekilde. Nihayet tamamen okumaya karar verdiğimde; bir kaç saat içinde bitti. Ama kesin bir karar verdim. Daha sonra, kitabın bende şuanda yarattığı etkiden kurtulabildiğim zaman, kitabı tekrardan okuyacağım. Ama bu sefer yavaş yavaş, her kelimeyi içime sindirerek.
Kitap için ne diyeceğimi inanın şuan hiç bilmiyorum. Bana her türlü duyguyu yaşattığı için, şuan kendimi nefes alamayacakmışım gibi hissettiğimi biliyorum sadece. Bazı yerlerde ağlamamak için kendimi çok zor tutarken, bazı yerlerde de kahkaha atmamak için kendimi çok zor tuttum. Bir paragrafı okurken, ilk önce hüzünlenip hemen arkasından -Holder sayesinde- gülümseyebildim.
Holder. Ah onu tarif edebilecek kelimelerin, dünya üzerinde hiç bir lisanda bulunabileceğini sanmıyorum. Gözlerinizi bir an için kapatın ve kendinizi Sky olarak hayal edin. Ve karşınızda; gözlerinin içine baktığınız zaman, sanki elinizi uzatsanız size olan sevgisine çok rahat bir şekilde dokunabilecekmişsiniz gibi hissetmenize sebep olacak o gözlerinden taşan yoğun sevgiyi hayal edin! Ve daha sonra, sanki çok kırılgan ve çok değerli bir varlıkmışsınız gibi sizi büyük bir şefkatle öptüğünü. Ama kendisini artık tutamadığı bir noktaya geldiğinde de size olan tutkusunun sıcaklığıyla eriyip gittiğinizi. Sizi gördüğünüz kabuslardan bile korumak istercesine sımsıkı sarmasını. Hayal edebiliyor musunuz? Eğer biraz da olsa gözünüzde canlandırabildiyseniz, inanın bana bu düşleriniz Holder'ın yanında bir hiç kalacak kadar hafif kalacağını garanti edebilirim!
Ve Sky! Tanrı aşkına, onun yaşadıklarını kimse yaşamamalı. Hiç kimse! En sevmediklerinizin bile başına böyle şeyler gelmesini istemezsiniz. İlk başta Sky hakkında, uçarı, farklı, havalı, umursamaz vs. gibi şeyler düşüneceksiniz kesinlikle. Ama her şeyin altında yatan gerçeği kavradığınız zaman ise, gerçekten keşke hep o çok bahsedilen sürtük gibi olsaydı diyeceksiniz. Ben kesinlikle öyle dedim çünkü. Yaşadıklarını yaşamasından da tam bir sürtük olmasını yeğlerdim! Ve her şeye rağmen, hayata tutunması, yaşadıklarıyla savaşması, güçlü olması, gerçekten gurur duyulası bir özelliği.
Size bu kitabı okuyabilmeniz için daha başka neler diyeceğimi bilemiyorum. Ama eğer olur da okumaya karar verirseniz, size bir kaç tavsiyede bulunabilirim.
- Özellikle eğer duygusal bir yapınız varsa, bir kutu mendili yanınızda hazır bulundurun!
- Kesinlikle ve kesinlikle yalnız olduğunuzu, sizi kimsenin rahatsız etmeyeceğini garanti edin!
- Eğer yarına çok önemli bir sınavınız, toplantınız, ya da önemli olsun olmasın sabah erkenden yetişmeniz gereken bir işiniz var ise, akşam vakti kitaba elinizi dahi sürmeyin! Çünkü kitabı elinize aldığınızda kesinlikle bitirmeden başından kalkmak istemeyeceksiniz!
- Çok çabuk biteceği için okuyabildiğiniz kadar yavaş okuyun.
- Bir anda duygu patlaması yaşamak istemiyorsanız, bölüm araları verin!
- Ve her an bir kitap karakterine aşık olabileceğiniz ihtimalini göz önünde bulundurarak kendinize sık sık Holder'ın gerçek olmadığını hatırlatın!
Holder&Sky'a kesinlikle bir şans verin. Kitabı alın, bağrınıza basın, onlarla birlikte uyuyun, baş ucunuza koyun, bakıp bakıp iç geçirin, sevin, sevmeyin, yazara lanetler yağdırın, Tanrıya adeletsiz olduğunu haykırın, bağırın-çağırın, bir şeyler yapın işte. Her hangi bir şeyler. Ama yaptığınız her şeyin sebebi bu kitabı okumak olsun!
Alıntılar için: hazırladığım konuyu da ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla resim için Pinterest hesabımı ziyaret edebilirsiniz.
Alıntılar için: hazırladığım konuyu da ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla resim için Pinterest hesabımı ziyaret edebilirsiniz.
Bu kitabın bendeki yeri çok ayrı ya. Genellikle romantik kitapları okurum, bitiririm, üzülürüm ve unuturum. Bu kitap bende bambaşka bir etki yarattı. Ne unutabildim, ne karakterlerin başlarına gelenler için üzülmeyi bırakabildim, ne ara sıra aklıma gelen alıntılara gülmeyi/üzülmeyi bırakabildim. Şimdilik hayatımın bir parçası yani bu kitap.
YanıtlaSil"Eğer yarına çok önemli bir sınavınız, toplantınız, yada önemli olsun olmasın sabah erkenden yetişmeniz gereken bir işiniz var ise, akşam vakti kitaba elinizi dahi sürmeyin! Çünkü kitabı elinize aldığınızda kesinlikle bitirmeden başından kalkmak istemeyeceksiniz!"
Bu maddeye kesinlikle katılırım işte. Gece bir gibi filan başladım, dedim birkaç sayfa okuyup sonra devam ederim; çünkü sabah altıda kalkacağım, matematik bütünlemem var. Başladım, okudum, okudum, okudum... :D Bitirdiğimde saat beşti, bir saat için değmez deyip uyumadım, Holder'ı düşüne düşüne okula gittim :D
Bende okuduğum hemen hemen her kitabı bir kaç gün içerisinde unutuyorum. Hatta bazı kitapların isimlerini bile daha sonra hatırlayamıyorum. Ama Umutsuz gerçekten çok farklı bir kitap. Üzerinden 1 ay geçmesine rağmen hala aklımda hiç bir ayrıntısını unutamadım. Hala daha kitabı tekrardan okumak için elime aldığımda aynı duyguları yaşıyorum.
SilKitabı bitirdiğimde ise her gördüğüm kişiye okumaları için ellerine tutuşturuyordum kitabı... Anneme bile okutmaya çalıştım o derece.. :)
Ve Holder... Hala onu anlatacak, adam akıllı bir cümle bile kuramıyorum. İçime işlemiş resmen.. <3 :)
Bu kitabı çok seviyorum. Kurgusu bilindik falan ama önemli değil. Yazar ana karakterin üzüntüsünü basit ifadeler kullanarak çok iyi anlatmış. O basit ifadeler, kelimeler ve cümleler insanın kalbine dokunuyor. Ana karakter için anlamlandıramadığım bir üzüntü hissediyorum. Sanki gerçek bir insanmış gibi. Çok başarılı. Ve size de teşekkür ederim. İncelemeniz bir harika. Fotoğraflar ise... Harika. (Özellikle sarılmalı olan perfect!) ;)
YanıtlaSil'Sanki gerçek bir insanmış gibi.' adlandıramadığım hislerimin tercümanı oldunuz resmen. Şu cümleniz tam oturuyor kitaba. Belki bilindik bir aşk bilindik bir kurgu fakat -bana göre değil gerçi ama diğer okuyucular için öyle olabilir-, diğer tüm aşk romanlarına kıyasla bu derece gerçekçi hissettiren başka karakterler var mı ki? Evet evet işte bu! :) Karakterler sanki bizim arkadaşlarımızda, yazılanı çizileni okumuyoruz olaylara direk şahit oluyoruz...
SilBu kitabın beni bu denli etkilemesinin en büyük sebebi bu işte! :)
Kitabi yeni bitirdim...(anladiniz siz onu) kelimelere nasil dokulur nasil anlasilir bilmiyorum ama insani birkac defadan daha fazla dusunduruyor. Kitabi bitirir bitirmez okuyanlarla konusmak hissettiklerimizin az da olsa ayni olmasini istiyorum ama gel gor ki etrafta okuyan yok. Yani okuyanla bi goz temasi bile kursak ne dusundugumuzu hemen hemen anlayabilirim sanirim. Bir kitabi okurken hem kahkahlarla gulup sonrasinda hungur hungur aglanirmi? Iste bu kitapta bunlarin daha fazlasi yapilir ve yaptimda. Neyse diyecegim o ki nolursunuz okuyun yazin felan daha cok yorum gormek istiyorum .fantastik kurgu kitaplari okumama ragmen boylesi bir dram i 2 gunde bitirdiysem kimse cekinmesin alsin herkese iyi okumalar...
YanıtlaSilHissettiklerin aynısını bende yaşadım. Etrafımda kimse okumadığı için yapayalnız kalmış gibiydim. Birileri okusa da konuşabilsek içimizi dökebilsek diye çok aradım ama maalesef kimseyi bulamadım. Bende en son çare olarak ablamın başını yedim ve kitabı okutturdum. ^^ Gece uyumamış ve sabaha kadar okumuştu kitabı. Ki onun tarzı bile değildir yani. Cinayet romanı sever kendisi. Dram ve aşk romanlarından nefret eder. :)
SilSerinin ikinci kitabınıda okuyup olaylara birde Holder'ın gözünden bakmalısın. ^^ İkinci kitabıda ilki kadar etkileyici. :)
Ahh şimdi senin yorumu da okuyucunca hislerim depreşti resmen tekrardan. Gideyim de en sevdiğim alıntıları okuyayım bari. :) ^^
Oncelikle hemen cevap verdigin icin tesekkurler ikinci kitapa kafayi takmis durumdayim zaten holder gibi birinin gozunu seveyim:) onun gozunden hersey okunur ki ben erkek karakterleri oyle hemen begenmem ama holder gercekten ayri bir vaka hemen okumaya baslicam
SilRice ederim ne demek. ^^
SilO kitabıda okuduktan sonra yorumunu merak ediyorum. Benim kadar sevip sevmeyeceğini. ^^ Ben çoğu erkek karakteri severim ama yerleri anında doluveriyor. :D Holder ise aahhh ahhh hala adı bile geçince kalbim tekliyor resmen. ^_^