Manga Yorumu: Black Bird

Tür: Manga, Shoujo, Romance, Fantasy, Comedy 

Batoto Puanı: 4.41

Orijinal Adı:  ブラックバード

Cilt Sayısı: 18

Baskı Yılı: 2007

Çeviri Grubu: Mabushi Majo

Manga-ka: Sakurakouji Kanoko

Tuhaf yaratıkların ve büyünün var olduğu, bizimkiyle kesişen bir dünya vardır ve çok az kişi tarafından görülebilmektedir. Misao Harada da bu dünyayı görebilen insanlardan biridir ve doğrusu bundan hiç hoşlanmamaktadır. Elinden geldiğince özel yeteneğini görmezden gelmeye çalışarak normal bir lise hayatı sürdürmeye çabalamaktadır.

Günün birinde Misao, bir yaratığın saldırısına uğrar ve çocukken karşılaştığı Kyo’nun aniden ortaya çıkması sonucu kurtulur. Ancak Kyo’nun ortaya çıkışı ve Misao’nun kendisi hakkında öğreneceği gerçekler artık normal bir lise hayatı hayallerinin de suya düşmesi demek olacaktır. 

Son bir aydır elime kitap sürmüyorum. Bunun iki sebebi var. Birincisi Ateş serisinin nihayet sona ermesiyle canım kitap okumak istemez oldu. Çünkü biliyorum bu seri kadar tatmin edemeyecek beni hiçbir kitap. İkincisi ise, kendimi mangalara kaptırmış olmam. Öyle bir daldım ki manga deryası içine çıkamıyorum. Okumadan duramıyorum. Sürekli yeni manga arayışı içindeyim. Çocukluğumdan beri animelere karşı hep bir zaafım vardı. Ama mangaların animelerden daha zevkli olabileceklerini bilmiyordum! Sadece animelerden değil, romanlardan bile eğlenceli olanları var. Özellikle Japon mangaları! Şuan yorumlamak istediğim manga da bir Japon mangası. Okuduğum bir çok kitaptan daha eğlenceli. Ve 5 puan verdiğim tek manga. 

Daha önce hiç okumayanlar için, bu seri ile başlamanızı tavsiye ederim kesinlikle. Toplamda 18 ciltten oluşuyor. Ve MabushiMajo çeviri grubu tarafından 6 cildi Türkçeye çevrilmiş. Gerçi az biraz grameri olanlar bile İngilizce olarak okuyabilirler mangayı. Ben çok bunalıyorum İngilizce okumaya kalktığım zaman bir şeyleri. O yüzden 7. cildin yarısında falan bıraktım çeviri grubunu bekliyorum bakalım. :)

Karakter çizimlerini -okuduklarım arasında- en başarılı bulduğum manga Black Bird. Hele o hareme ne demeli? :) İnsan bakmaya doyamıyor. Kitap karakterlerine aşık olur gibi hepsine tek tek aşık olası geliyor insanın. xD Hepsini özene bezene çizmiş mangaka resmen. O bıdıklara da bitiyorum. Mangayı okurken o paytak paytak yürüyüşlerini sanki izliyormuş gibi hissediyor insan. Elimi uzatsam bilgisayar ekranına sanki mıncırı vercem oralarını buralarını. :P :D

Şunların şekerliğine bakın yaaaa. Isırırım hepinizi. <3

Konu itibari ile de zevkle okuduğum bir manga. Sadece çizimler değil yani olay. Misao, küçüklüğünden beri kimsenin göremediği yaratıkları görür ve buda arkadaş edinmesini zorlaştırır haliyle. O minik şeytanlar sürekli olarak Misao ile uğraşır dururlar. Çocukluğundan edindiği tecrübeler sayesinde o yaratıklardan kimseye bahsedemez. En azından lise hayatını normal bir şekilde geçirebilmek ister ama işler istediği kadar da düzgün ilerlemez. Ne yazık ki çok istediği bir erkek arkadaşa bir türlü sahip olamıyordur. Yani kim yolda yürürken minik bir şeytana takılıp düşen, hiç yoktan arabanın önüne itilen bir kızla sevgili olmak ister ki? Tabii Misao'nun dünyasında olaylar bu şekilde ama dışarıdan görülen ise, düz yolda bile takılıp düşmeden yürüyemeyen, onunla çıkan bir kişinin başına her türlü bela getirebilecek uğursuz bi kız...

Çok mu dramatize ettim durumu şimdi? :D Hımmm.. Bakıyorumda öyle yapmışım aynen! :D Yani şu durumlarda bile sizi güldürebilen mangayı ne hale soktum. Rezilsin Kristal. -_- Bence sen daha fazla konusuna falan girme şu güzelim manganın da insanın okuyası varsa bile okuyamayacak kadar soğutma insanları. -_-  Öhöm öhöm... İç sesimin sesini dinleyip sizi daha fazla bunaltmayacağım anlatımımla. Onun yerine ne demek istediğimi ufak bi' bölüm ile göstermek istedim. ^_^ Daha tatmin edici olacağına eminim. xD

Resmin üzerine tık yapıp büyütebilirsiniz. :)

Daha fazla derinlere inmek istemiyorum. Her haliyle güzel ve okuması oldukça zevkli bir manga. Manga ne ki yeaaa okunur mu hiç öle şey. Onun yerine roman okurum daha iyi diyenlere tavsiye ederim. Düne kadar bende manga da neymiş canım gül gibi romanların yanında diye öter dururdum. Şimdi tükürdüğümü yalıyorum... Ve üstelik Kyo'muz da tatlı-sapık karakterlerden olunca, bu manga okunmasında ne yapıllssıııınnnnn! :)