aşık bir adam sissoylu elantris kafes
"Dünyada sadece tek bir şey kötü yürekli bir insana karşı durabilir. O da başka bir insandır.
Ayıbımızda yatar şerefimiz. Sadece bizim ruhumuz, kötülüğe açık olan ruhumuz, onu yenmeye muktedirdir.

― Ursula K. Le Guin, En Uzak Sahil
shadow

Buradayım - Clélie Avit

Ekim 11, 2016
Genelde izlediğim Fransız filmlerinden pek bişey anlamam, hani hep bi eksiklik olur filmlerinde ya. Film bittiğinde kalakalıp ee noldu şimdi dersiniz, Fransızların öyle garip finalleri ve hikaye örgüsü vardır hani. Eh, bir fransız kitabı da pek farklı olmadı açıkçası. 

Eksiklikleri olan bir kitaptı ama bu sefer, betimlemelerdeki eksikliğe takılmadı zihnim. Kendi kolayca boşlukları doldurabildi çünkü. Yazarın anlatmak istediği daha önemli bir hikayesinin olduğunu ve karakterin tipinin, çevrenin çokta önemli olmadığı düşüncesini bilinç altınızda hissedebiliyordunuz. Benim takıldığım nokta karakterlerin unisex olması. Ne erkek karakterler için tavırları erkeksi diyebiliyorum ne de kadın karakterler için kadınsı... Standart bir tiplemeden öteye gidilememiş karakterlerin hiçbirinde. Biraz abartıp durumun vahimliğini gösterecek olursak: isimler de olmasa tek bir karakterin tüm kitabı götürdüğü sanılabilirdi. 

Kitabın bana hissettirdiklerini ise sevdim. Özellikle sonlara doğru hissettirdiklerini... Bi gerilmişim falan böyle hatta kitap bittiğinde son sayfaya bakıp fazladan konulan iki sayfayı çevirip de tekrar sonu okuduğumda yaşadığım anlık rahatlamayla beraberinde hissettiğim şaşkınlık, böylesi eksiklikleri olan bir kitap için bence yerindeydi. Hatta olması da gerekiyordu. Yoksa oldukça verimsiz bir kitap olurdu. Neden şaşırdığımı da ekleyedim de zihinlerde soru işareti kalmasın sonra. :) Kitabın bittiğine şaşırdım. Bi sonsöz falan yazmıştır yazar dediydim o son satırda. Beklentim de o yöndeydi. Ama Clélie Avit zirvede bırakmayı tercih etmiş. Vurucu bi son yazmış ve kitabı bitirmiş. Gerisini sizin o minik hayal güçleriniz tamamlasın diyor yani. Okuyucuya düşünmesi için bir şeyler bırakmış. 

Sonuç olarak diyeceğim şu ki; yakışıklı erkek&masum kız, kötü ama yakışıklı erkek& saf ve çokta güzel olmayan kız, ceo olup dünyanın parasını harcamaya hazır karizmatik erkek&fakir ama güzelliği ve saflığı ile erkeği kendine aşık eden kız, vs. tiplemelerindeki standart aşk romanlarından biraz farklı bir kitap bekliyor sizi. Ne derece tatmin eder okuyucuyu bilemiyorum yalnız değişik bişeyler okumak istiyorum diye arayışlarda olanlara bi göz atmalarını tavsiye edebilirim. :)

Başımı çevirmek ve gözlerimi açmak istiyorum.

Elsa bir tırmanış esnasında geçirdiği kaza yüzünden beş aydır komadadır. Uyanacağına dair tüm ümitlerini yitiren ailesi ve doktorları yaşam destek ünitesinin fişini çekmenin zamanının geldiğini düşünür. Ama bilmedikleri bir şey vardır: Bilincini kısmen geri kazanan Elsa etrafındaki sesleri duyabilmektedir. Ne var ki onlara hâlâ orada olduğunu söylemesinin bir yolu yoktur.

Thibault da aynı hastaneye kardeşi için gelir. Alkollü araç kullanıp iki küçük kızın ölümüne sebep olan kardeşiyle konuşmayı reddeden Thibault bir gün Elsa’nın odasına sığınır. O günden sonra da Elsa’yı düzenli olarak ziyaret etmeye başlar. Onunla birlikte uyur. Onunla konuşur. Ve Elsa’nın, söylediği her şeyi duyduğunu hisseder.

Thibault’nun bu ziyaretleri Elsa için yeniden nefes almak gibidir. Nihayet biri onunla konuşur, onu güldürür, ona uğruna mücadele edeceği bir şey verir. Thibault artık Elsa’nın gökkuşağıdır. Elsa hiçbir şey için olmasa da onun için uyanmak ister. Ama zamanı gittikçe daralmaktadır. Acaba Thibault çok geç olmadan ona ulaşmayı başarabilecek midir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY KRİSTALKİTAP