aşık bir adam sissoylu elantris kafes
"Dünyada sadece tek bir şey kötü yürekli bir insana karşı durabilir. O da başka bir insandır.
Ayıbımızda yatar şerefimiz. Sadece bizim ruhumuz, kötülüğe açık olan ruhumuz, onu yenmeye muktedirdir.

― Ursula K. Le Guin, En Uzak Sahil
shadow

Lara Adrian - Gece Yarısı Çığlığı (Midnight Breed #4)

Aralık 01, 2013
Tür: Paranormal Romance, Vampires, Paranormal
Goodreads Puanı: 4.22
Orijinal Adı: Midnight Rising
Sayfa Sayısı: 358
Baskı Yılı: 2012
Çeviri: Kübra Tekneci
Yayınevi: Epsilon Yayınları



Gazeteci Dylan Alexander için her şey onu sırların ortasına atan gizli bir mezarın keşfiyle başlar. Ancak hiçbir şey, gölgelerin arasından çıkıp onu karanlık tutkularının ve sonsuz gecelerin sürdüğü dünyasına çeken, yaralı ve öldürücü biçimde çekici adam kadar tehlikeli değildir. Büyük bir ihanetin ardından acı ve öfkeyle yaşayan savaşçı Rio, hayatını Issızları avlamaya adamıştır. Hiçbir şeyin ona engel olmasına izin vermeyecektir -özellikle de tüm vampir ırkını ortaya çıkarma gücüne sahip olan ölümlü bir kadının. Çünkü kadim bir kötülük uyandırılmıştır ve ufukta büyük bir isyan yükselmektedir.
Kendi geçmişiyle ilgili şaşırtıcı bir sır açığa çıkarken Dylan, Rionun dokunuşu karşısında zayıf düşer. Şimdi Dylan, gece yarısı krallığını geride bırakmak ya da gerçek tutku ve sonsuz zevki ona tattıran adam uğruna her şeyi riske atmak arasında bir seçim yapmak zorundadır.


Tamam şuan da kararsızım. Bir önceki kitabı okurken favori kitabımın, Gece Yarısı Uyanışı olduğunu söylemiştim. Ama şimdi kararsız kaldım. Sanırım ikisi de favori kitaplarım olacak. Ah bu kitapta Rio'yu okumak çok sarsıcıydı. Başına gelmeyen kalmamış zavallının. Sonunda mutluluğu buldu ama hep bir karamsarlık, korku peşinde olacaktır kesin. Yaşadıklarını atlatmak çok zor. Hele de o yara izleriyle daha da bir zor. Sürekli ona geçmişini hatırlatacak bir parçasını üstünde taşıyor. Ne kadar Soy Eşine aşık olsa da bir takım şeyleri unutmak mümkün değildir.

Rio, Eva'nın ihanetinden sonra, çok içine kapanık, sürekli ölümü düşünen, sürekli öfkeli yarı deli bir ruh haline bürünmüş durumda. Geçirdiği kaza sonucunda, vücudunun sol tarafı komple yanık ve yara izleriyle dolu. Sol bacağı ise, neredeyse kopma noktasına geldiği için, her ne kadar iyileşse de biraz aksıyor. Sık sık kendini kaybedip nöbetler geçiriyor, gözleri kararıyor ve bayılıyor. Zaten Eşi'nin ihaneti onu bitirmiş durumda bir de kendisini işe yaramaz hissetmesi de üstüne eklenince Rio tek çarenin ölüm olduğunu düşünüyor. Ama onu alıkoyan sorunlar çıkıyor karşısına. Dylan

Dylan bir gazeteci. Garip doğa olaylarını haber eden küçük bir ajansta çalışıyor. Annesi kanser ve daha önce arkadaşları ile planladıkları Avrupa turuna katılamayacak durumda. O yüzden kendisi yerine kızını gönderiyor. Dylan'da patronunu Avrupa'da çok daha garip olaylara döneceğim diyerek ondan izin kopartıyor. İlk haberi de, Soyluların buldukları ve Rio'nun orayı yok etmesi gereken uyku mağarası oluyor. Garip işaretlerin, mezarlığın fotoğrafını çekerken, Rio'nun da amber rengi gözleriyle ve hırlayan görüntüsünü yakalıyor. 

Rio, ortaya çıkan bu sorunu halletmek ve çekilen fotoğrafların gazetelere düşmemesini engellemek adına ölümünü bir süreliğine ertelemek mecburiyetinde. Kızın, ailesinin arkadaşlarının ve patronunun hafızasını silip, fotoğrafları yok ettikten sonra huzurla ölüme koşabilir fakat işler beklediği gibi pek gitmiyor. Başka sorunlar ortaya çıkıyor. Dylan'ın Soy Eşi olması gibi. Ve Rio'dan tiksinmemesi gibi ona şefkatle yaklaşması, kanını sunması ve ona aşık olması gibi... 


"Kanın vücuduma girerse, aramızda sonsuz bir bağ oluşur. 
Hayatta olduğun sürece seni hep hissederim -ve sana yakın hissederim." 

"Ah. Böyle bir şey olmasını kesinlikle istemeyiz. 
Kendini terk edilmiş ve yalnız hissetmeyi tercih ettiğin için bu söz konusu olamaz."


Sürekli olarak geri çekilmeye kızdan uzak durmaya çalışsa da, Dylan şefkati ve aşkıyla gittikçe daha fazla bağlıyor kendisine Rio'yu. Onu deliliğin ortasından söküp çıkartıyor. Ondan kaçmıyor aksine ona doğru tüm kalbiyle ilerliyor. Veeee mutlu son. :) 

Bu çifti okumak çok zevkliydi benim için. O yüzden herkese şiddetle tavsiye edebilirim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY KRİSTALKİTAP