Yorum: Benim İçin Öl - Amy Plum (Revenants #1)

Tür: Young Adult,  Paranormal
Goodreads Puanı: 4.03
Orijinal Adı: Die for Me
Sayfa Sayısı: 352
Baskı Yılı: 2012
Çeviri: Esra Çakıruylası
Yayınevi: Akılçelen Kitaplar

O, AŞKI İÇİN ÖLMEYE DEĞİL, ÖLMEMEYE SÖZ VERDİ

Amy Plum, paranormal üçlemesinin ilk kitabı olan Benim İçin Ölde, Amerikada anne babasını trafik kazasında kaybedince, ablasıyla dedelerinin yanına taşınmak zorunda kalan Kate ile onun saf güzelliğine tüm benliğini kaptıran yakışıklı Fransız genci Vincentın ruhlara işleyen aşklarını anlatıyor. 

On altı yaşındaki Kate, Brooklyn'den, çoğu kişinin hayalini süsleyen Işıklar kenti Paris'e taşındığında, acı günlerini kitap okuyarak ve sanatla iç içe geçirerek atlatmaya çalışır. O sırada, uyur hâldeyken bile onu görebilen bir çift gözün kendisini aşkla izlediğinden habersizdir. Kate'in, bir kafede kitap okurken gördüğü ve tüm genç kızların yüreğini hoplatacağını, kendisine hiç takılmayacağını düşünerek iç geçirdiği Vincent'ın gözleridir bunlar. Ve Kate de Vincent'a gönlünü kaptırır. 

Ama bu aşkın önünde gizemli ve ürkütücü bir engel vardır. Vincent normal bir insan değildir. Hayatını her gün riske atmasına neden olan korkunç bir yazgıya mahkumdur. Ayrıca onu ve tüm ırkını yok etmeye çalışan ölümsüz ve tehlikeli düşmanlara karşı koymak zorundadır.

Benim İçin Öl, uzun zamandır çok merak ettiğim kitapların arasında yer alıyordu. Sonunda bugün okuyup bitirdim. Ayrıca nisan ayı okuma listemde mevcut değil kendileri ama bu ay çokta sadık kalabileceğimi sanmıyorum listeme. Elim hep farklı kitaplara gidiyor. Serinin devamını da İzmir fuarından alır mıyım ya da sevdiğim ama devamı için acele etmeye gerek olmayan kitaplar listesine mi eklerim hiç bilmiyorum. Sanırım onu fuarda kara vereceğim...

Kitapla ilgili yorumumu yapmadan önce söylemek istediğim bir şey var. Ben hep kitabın vampir kitabı olduğunu sanıyordum! Ama değilmiş. Zombi ve Hayalet karışımı bir şey bu kitapta ki karakterler. Bunlara Geri Dönenler deniyor. Ve herkes Geri Dönen olamıyor. Nasıl herkes hayalet olup geri dönmüyorsa bunlarda öyle işte. 

Hardcover hali çok daha güzelmiş kitabın~

Bu zombimsi-hayaletimsi geri dönenlerin amacının ne olduğunu söylemek istemiyorum. Zaten -ilk 50 sayfa da mıydı emin değilim- çok çabuk ortaya çıkıyor. Ve konuyla ilgili her şey okuyucunun önüne resmen altın tepside sunuluyor. Bu 'Geri Dönenler' nedir, ne iş yapar, amaçları nedir, dürtüleri nedir, nasıl yaşarlar, düşmanları kimdir vs. hepsini bir çırpıda öğreniyorsunuz. Zaten benim kitabın başından sonuna kadar canımı sıkan da bu oldu. Nerede kaldı gizem? Nerede kaldı heyecan? Nerede kaldı merak?

Kate&Vincent~

Birde 'aşk' var tabii. Yine çoğu YA kitabında olduğu gibi pat diye aşık oldu karakterler. İnanın baydı artık beni böyle bir çırpıda aşklar. Birde birbirleri için ölümü göze alacak kadar aşık oluyorlar ya beni deli ediyor işte o kısım. Hem seri bir kitap yazıyorsun hem de bu kadar çabuk 'gerçek aşk' ile karşımıza çıkıyorsun. Olmuyor cidden. İnsan yayar biraz daha konuyu diğer kitaplara da değil mi? 

En sevdiğim karakter Jules~<3

Neyse efendim öyleydi böyleydi derken, araya sıkıştırılan tüm aksiyonların nasıl gelişeceğini ve sonunda ne olacağını en başında anlıyorsunuz. Ki zaten elle tutulur heyecanlı bir olayda yoktu. Hele sonlarda yaşanan o sahne neydi öyle. Oldu bittiye getirildi her şey. Ah birde Vincent'ın 'Bu arkadaşlarım için -paaattt- bu geçmişte acı çektirdiğin insanlar için -şaaakk-' diye yaşadığı eski Türk filmlerinden kopup gelmiş bir intikam sahnesi vardı. Gözlerimi şöyle bir kocaman devirmediysem ne olayım... 

Sonuç olarak farklı bir konuya sahip olmasına sahip ama olay örgüsü farklı değil. Hem çok basit hem de çok tahmin edilebilir. Devamı için sabırsız bir merak duygusu uyandırmadı bende. Bu kadar zaman okumadım ya çokta bir şey kaybetmemişim yani...