Tür: Epic Fantasy, Mystery
Goodreads Puanı: 4.22
Orijinal Adı: The Republic of Thieves
Sayfa Sayısı: 688
Baskı Yılı: 2016
Çeviri: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları
“Zaten devlet dediğin, izinle yapılan soygundan başka nedir ki?”
Hırsızların en yeteneklisi, dolandırıcıların en eli çabuğu Locke ve yol arkadaşı Jean, hayatlarının en büyük soygununu yapacakları liman şehri Tal Verrar’dan canlarını zor kurtarmıştır. Artık akıllarında tek bir şeyle yola çıkarlar: Locke’un vücudunda gezinen ölümcül zehre çare bulmak. Umutlarının tükenmeye başladığı sırada pek de haz etmedikleri Bağlıbüyücülerden bir teklif gelir.
Büyücüler şehri Karthain’de yapılacak seçimlere hile karıştırmaları istenen Centilmen Piçler’in karşısında ise aynı amacı güden, Lamora’yla düzenbazlık ve üçkâğıtçılıkta baş edebilecek yegâne kişi vardır; Locke’un yıllar önce ilk görüşte kalbini kaptırdığı, aklından bir an olsun çıkaramadığı Sabetha…
İki sahtekâr sayesinde hiç olmadığı kadar dürüstlükten uzaklaşacak olan seçimler… Bağlıbüyücülerin yaptığı planlar içindeki planlar… Sabetha’ya karşı koyamayacak kadar ona tutkun bir Locke… Scott Lynch, Hırsızlar Cumhuriyeti’yle okurlarını büyülemeye devam ediyor.
“Canlı, orijinal ve çekici. Muhteşem bir şekilde yazılmış.”
-George R.R. Martin-
“Fazla söze gerek yok, bu kitaba bayıldım.”
-Patrick Rothfuss-
“Son derece zarif.”
-The Times-
Hırsızlar Cumhuriyeti, hakkında ne düşünmek isteyeceğime karar veremediğim bir Centilmen Piç kitabı oldu. Yazarın amaçladığı şeyi tam anlamıyla anlamış olsam belki daha net hislere sahip olabilirdim ama ne yazık ki ilerleyen kitaplara ne gibi bir yön vereceğini bilemediğim için sadece tahminlerim doğrultusunda olgunlaşan ve yer yer sinirlerimi hoplatan düşüncelerimi ziyaret edeceksiniz bu yazımda.
Kitabın beni tatmin etmediği ve aslında tatmin de ettiğini söyleyebilirim. Bu ikilemin sebebi ise serinin ikinci kitabı Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler'de hat safhada bir adrenalin eşliğinde kitabı okutturan ve ardı arkası kesilmeyen olaylar silsilesine eşlik etmemizdi. Hal böyle olunca da yazar bizi daha fazla nasıl şaşırtabilir, nasıl bi heyecanın peşinde sürükleyebilir diye beklenti içine giriyorsunuz. Beklediğinizin tam tersi yönünde daha çok durağan ama insanı şoka uğratacak gelişmeleri okudukça da hem geçmiş kitaplara yönelik bir özlem eşliğinde tatminsizliğe sürükleniyor hem de ihtimal vermediğiniz karmaşaları okuduğunuz için de bir çeşit doyuma ulaşıyorsunuz. Bir açından Locke'un sadece Bağlıbüyücülere değil okuyuculara da kafalarını karıştıracak bir dizi gelişme bıraktığını görebiliyorsunuzdur. :)
Gerçi bana kitapta en büyük hayal kırıklığını yaşatan Sabetha oldu. Yazar sanırım hayatının bir döneminde tipik bir Türk kızı ile vakit geçirme talihsizliğini yaşamış olacak ki bu deneyim yazarlık kariyerini bile etkileyecek düzeyde onu etki altına almış. Görmüş görebileceğiniz en nazlı, en korkak ve en kararsız bir kadın rolü verilmiş Sabetha'ya. Karaktere verilen gücü de törpülüyor haliyle ona biçilen bu rol. En nihayetinde de okuyucularda ilerleyen kitaplarda Sabetha'yı görmeme isteğini adeta kamçılarcasına bir istek uyandırıyor onu okumak. Şahsen Sabetha bir çatıdan düşüp ölse "Aa Sabetha'mı ölmüş?" diyecek kadar bile üstünde durmam.
Yazar her zamanki gibi tırnaklarınızı kemirerek devam kitaplarını bekler vaziyette bırakıyor sizi fakat Hırsızlar Cumhuriyet ile içinize çöreklenen, sabırsızlığın yanında kendine yer bulan o duygu diğer kitaplardaki kadar tanıdık olmuyor. Bu kez daha farklı bekleyişlerin pençesinde kalakalıyor ve daha karanlık kitaplara doğru yolculuğa çıkacağınızın bilinciyle huzursuz bir bekleyişe sürükleniyorsunuz.
Ben kitabı daha çok ilerleyen kitaplar için oluşturulan bir zemin, bir geçiş kitabı gibi değerlendirdiğim için de yazarın bizi devam kitaplarında ne gibi heyecanlara sürükleyeceğini büyük bir merakla bekliyorum. Hırsızlar Cumhuriyeti'ndeki eksiğini katbekat tamamlayarak karşımıza çıkacağına da inancım sonsuz.
4. kitapta da bana eşlik eder misiinn???
YanıtlaSilSana 7. kitapta da eşlik ederim! :))
SilLocke Lamora 5 aydır kitaplığımda duruyor ve okumak için neyi bekliyorum? Sanırım temmuz ayında diğer iki kitabı da alıp temmuzu Locke Lamora ayı yapacağım!
YanıtlaSilKitaplığında vardı ama bu zamana kadar okumadın mı? 😱😱😱 Nasıl yaparsın bunu? 😱😱😱
Sil😂😂 niye her yorum yazan tipik Türk kızı demiş ki nasıl bir genelleme. Sabetha'yı ben de anlamıyorum yani özellikle de en son yaptığı hareketi. Spoiler olmasa çok şey yazarım da. Güzel bir kitaptı yorumunuz için teşekkürler.
YanıtlaSil