Yorum: En Karanlık Fısıltı - Gena Showalter (Lords of the Underworld, #4)

Tür: Paranormal Romance, Urban Fantasy

Goodreads Puanı: 4.34

Orijinal Adı: The Darkest Whisper

Sayfa Sayısı: 4.16

Baskı Yılı: 2014

Çeviri: Sevinç Seyla Tezcan

Yayınevi: Pegasus Yayınları

Kendisinden kaçan ölümsüz bir kadın Ve onu yok edebilecek, baştan çıkarıcı bir savaşçı...

Ölümsüz savaşçı Sabin, içindeki şüphe iblisi yüzünden bütün sevgililerinin, elinden kayıp gitmesini izlemek zorunda kalmıştır. Tek hedefi zafer kazanmak olan Karanlığın Efendisi, bu nedenle zamanını yatak odası yerine savaş alanında geçirmektedir… ta ki utangaç Gwendolyn'le tanışana dek. Güzel kadını gördüğü ilk andan itibaren daha fazlasını istemiştir.

Kendisi de ölümsüz olan Gwen karanlık yanını uyandırmayacak, nazik bir insana âşık olacağını düşünmüştür hep. Fakat Sabin onu tutsaklıktan kurtardığında aşka karşı açtıkları savaşın, Pandora'nın kutusunu ele geçirmek için düşmanlarına karşı verdikleri mücadeleden çok daha tehlikeli olduğunu göreceklerdir…

Kitabın ilk 150-200 sayfasında 3 puan vermeyi düşünüyordum, sonraki sayfalarda tempo arttı ve bende işte bu yaa dedim buuu. Yazar geri döndü sonunda. Kitap şimdi güzelleşmeye başladı. Gönül rahatlığıyla 4 puan verebilirim artık. Son 10 sayfasında ise fikrim tamamen değişti. 2 puan vermeye karar vermekle birlikte seriye devam etmeme kararı da verdim. Okursam da eğer sadece Paris'in hikayesini okurum. Yoksa diğerlerini merak etmiyorum. Hele Gwen gibi kadınları olursa eğer kitabı elimde parçalarım o zaman. Dayanamam.

Son paragrafa kadar ağır spoiler içerir.

Gördüğünüz gibi bundan sonrası deli spoiler içeriyor. En ağırlarından. Kitabın baya bi gidişatı hakkında bilgi vereceğim hani olur da yanlışlıkla tıklarsınız falan aman diyim okumak istemiyorsanız şimdiden uzaklaşsanız iyi edersiniz...

Şimdi nereden başlasam. Gwen kadar ezik bi karakterin neresini anlatsam? Ya da ne kadar korkak olduğunun? Ne kadar aptal biri olduğunu da anlatabilirim aslında. Yok yeter mi? Yetmez. Kitabın sonunda yaptığı pisliği de anlatacağım ben size. Hatta lafı açılmışken anlatayım da içim rahatlasın. Bu salak aptal kız yüzünden düşmanlarını 'Galen'i yakaladıkları halde saldılar. Evet kitabın sonunda Galen yakalanıyor kaçma şansıda yok. İsteseler çok rahat öldürürler İblisi. Ama Gwen napıyor? Kitap boyunca eziklikleri yetmezmiş gibi Galen'i salıyor. Neden? Çünkü 27 senedir görmediği babasıymış. Çünkü bunca senedir babasının melek olduğunu sanıyormuş. Çünkü bunca zamandır onun melek yanı hep korkak hep ezik hep salak olmasını sağlamış. Çünkü ben koca bi eziğim diyemediği için benim bir yanım melek safsatasının altına yatıyormuş.

Gwen'in salaklığı yetmezmiş gibi Sabin'e ne demeli? Hadi o aşık diye kıza uydu diyelim ve affedelim. Lucien? Reyes? Strider? Anya? Onlar mal mı? Körle yatan şaşı kalkar derler ya hani. Az biraz yanında kaldılar diye hepsine mi bulaştı aptallık? Gwen düşmanlarını salmayı tek başına nasıl karar verebiliyor? Neden diğerleri sesini çıkarmadı? Asırlardır sizi yok etmeye çalışan düşmanınıza noldu? Bi anda neden gitmesine izin verdiniz? Seslerini çıkarmadılar. Bi aptallıkta bunların işte. Göz göre göre gitti yaaa Galen. Şimdi içlerinden biri ölürse eğer kim çekecek bu vicdan azabını???

Diğer anlamlandıramadığım konu ise, Harpylerin kanatları bağlanınca etkisiz kalmaları. Güzel hoş bi fikir. Yalnız uygulamaya geçince de bi o kadar saçma. Sabin şehre avcılarla savaşmaya gittiği zaman Gwen ve kardeşlerinin kanatlarını bağlayıp onları zinada tıkıyor. Peehh. Harpyler kadar hızlı olan hiç bir yaratık yokken şu dünyada süper hızıyla tekini değil dördünü yakalayıp hapsetmesi kadar bi saçmalık yetmediği gibi 4 kardeşi de aynı zindana tıkıyor. Hadi boş anlarına denk geldi yakalandılar diyelim es geçiyoruz o konuyu hepsi aynı zindandayken nasıl açamıyorlar kanatlarının bağlarınııııı. Diğer bi saçmalıkta burada başlıyor işte.

Kitabın başından sonuna kadar da bi cinsellik bi çekim gitmedi bir türlü. Akılları döndü dolaştı sekse geldi. Ya valla yazın böyle şeyler. Sıkıntı değil. Azıcık heyecan katıyor kitaba ama kurgudan tamamen uzaklaşıp sadece cinsellik üzerine durulması hiç hoşuma gitmiyor. Kitap okumak istiyoruz biz Allah aşkına. Erotik bi kitapta okumuyoruz arkadaş. Dilden düşürememelerinin manası nedir? Çok istersek açar bi erotik roman okuruz oda yetmezse erotik filmler açarız değil mi? Töbe töbe. 

Yaniiii diyeceğim şu ki, yazar kitabı uzatabilmek adına saçmalamışta saçmalamış. Başka bi düşman başka bi dert başka bi görev verip hikayeyi uzatamayacağı için kitabı böyle basitleştirmeyi uygun görmüş. Sonuç olarak beni hiç tatmin etmeyen bi kitap oldu.