aşık bir adam sissoylu elantris kafes
"Dünyada sadece tek bir şey kötü yürekli bir insana karşı durabilir. O da başka bir insandır.
Ayıbımızda yatar şerefimiz. Sadece bizim ruhumuz, kötülüğe açık olan ruhumuz, onu yenmeye muktedirdir.

― Ursula K. Le Guin, En Uzak Sahil
shadow

Yorum: Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler - Scott Lynch (Centilmen Piç #2)

Haziran 30, 2015 4 yorum:
Tür: Epic Fantasy, Mystery
Goodreads Puanı: 4.22
Orijinal Adı: Red Seas Under Red Skies
Sayfa Sayısı: 696
Baskı Yılı: 2015
Çeviri: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları


"Canlı, orijinal ve çekici. Muhteşem bir şekilde yazılmış." 
–George R.R. Martin

“Fazla söze gerek yok, bu kitaba bayıldım.”  –Patrick Rothfuss

“Bizi tarih kitaplarında ararsan en fazla satır aralarında bulabilirsin. Yok eğer efsanelerde ararsan işte orada övüldüğümüzü görebilirsin.”

Usta hırsız ve dolandırıcı Locke Lamora ile ölümcüllüğünden hiçbir şey kaybetmemiş Jean Tannen, evlerinin ve geçmişlerinin enkazından kaçmış, Camorr’un Belası ise Camorr’suz kalmıştır. Ancak oradan oraya sürüklenmek Centilmen Piçler için bile bir seçenek değildir, onlar da en iyi yaptıkları işe geri dönerler… Bu kez hedefleri Tal Verrar şehir devleti ve şehrin en korunaklı, görkemli binası Günahane’dir.

Görüp görülebilecek en büyük kumarhane olan ve oradan bir tek sikke çalıp hayatta kalanın olmadığı Günahane, Locke’un direnemeyeceği türden bir hedeftir…

… fakat Locke’un kusursuz suçunun beklemesi gerekmektedir.

Çoksatan serisi Centilmen Piç’in ikinci kitabında Scott Lynch, açık denizlerin ve en alçakçasından kurnazlıkların eksik olmadığı sürükleyici öyküsünü, kırılma noktasına kadar sınanan bir dostluğu anlatarak dokuyor ve sarsıcı kalemiyle okurların hayal dünyasını alabora etmeye devam ediyor.


Böyle bitmemeliydi. Yani ne diyebilirim ki. Yorumumu kitabı bitirir bitirmez yazmamam gerek bence. Yoksa fena halde dağılacağım. Yazarı tanıyorum. Neler yapabileceğini biliyorum. Tamam, bir dakika. Neler değil, NE yapabileceğini biliyorum. Oda tüm tahminlerimi ters köşe etmek. Ne zaman, 'işte şimdi seni yakaladım,' desem resmen bana hareket çekiyor. Koca kitapta tahminlerimden sadece bir tanesi tuttu ama onu da okuma yazma bilmeyen bebe bile tahmin eder. Şu anda 3. kitap elimde olmalıydı. Hemen başlayıp kitabın nasıl devam edeceğini öğreniyor olmam gerekiyordu. Sanırım gidip hiç yapmadığım bir şey yapacağım. 3. kitap hakkında isteye isteye spoiler yiyeceğim. Başka türlü içim rahat etmez. Başka türlü hiç bir şeye odaklanamam. Başka türlü o lanet sonu aklımdan atamam! Kitabın son sayfaları hakkında düşünmeden duramam. Neyse. Veryansınlarımı bir kenara bırakarak kitap hakkında bir kaç şey baya bir şey söylemek istiyorum sizlere.

Yorum: Locke Lamora'nın Yalanları - Scott Lynch (Centilmen Piç #1)

Mart 18, 2015 15 yorum:
Tür: Epic Fantasy, Mystery
Goodreads Puanı: 4.28
Orijinal Adı: The Lies of Locke Lamora
Sayfa Sayısı: 584
Baskı Yılı: 2014
Çeviri: Cihan Karamancı
Yayınevi: İthaki Yayınları


“Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğney­le ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider. Çocuk… çok fazla çalıyor.”

Camorr şehri, tarihi boyunca pek çok soysuzluğa, yolsuzluğa, uğursuzluğa, hırsızlığa tanıklık etmiş, büyülü atmosferinde her birini tek tek sindirebilmiştir; Camorr’un Belası’nın ismi şehrin nemli duvarlarında yankılanana dek…

Camorr’un Belası’nın yenilmez bir silahşor, usta bir hırsız, duvarlardan geçebilen bir hayalet ve fakirlerin dostu olduğu söylenir.

İşte o efsanevi “Bela” narin yapılı, gözü kara ve becerikli Locke Lamora’dır. Locke kimsenin beceremediği bir ustalıkla zenginleri soymasına rağmen, bir başka efsanedeki büyük okçunun aksine çaldıklarından fakirlere tek bir kuruş bile koklatmaz. Locke’un tüm kazancı kendisi ve isimlerinin hakkını fazlasıyla veren hırsızlar çetesi Centilmen Piçler içindir.

Onların sahip olduğu tek ev olan ve her türlü dümen, hile ve numaralarını gerçekleştirdikleri kadim Camorr şehrinin kaprisli ve renkli yeraltı dünyası, içten içe çürümekte ve gizli bir savaş yüzünden parçalanmaktadır. Tek ayak üzerinde onlarca yalan söyleyen Locke ve çetesi, bu büyülü dünyada bu kez tek ayaklarını bile yere basamadan içerisine düştükleri ölüm oyunundan kurtulmak zorundadır.
Yarattığı dünya ve kuvvetli kalemi sayesinde Patrick Rothfuss, Brandon Sanderson gibi isimlerle adı sık sık anılan Scott Lynch, çarpıcı romanı Locke Lamora’nın Yalanları’ında bir macera kitabının sürükleyiciliğini, bir fantastik kitabın yaratıcılığıyla birleştirip üzerine George R. R. Martin’in okuyucuyu beklemediği yerden vurmayı başaran anlatımını katıp, bizlere eşsiz bir hayal dünyası sunuyor.


Bu kitap tamamen çelişkilerle dolu. İlk 300 sayfası ağır ağır ilerliyor, kafa karıştırıyor size ezber yaptırmaya çalışıyor. Ama o 300 sayfadan sonrası sanki hayatınız hızlı çekime alınmış gibi bitiveriyor.

BLOG DESIGN BY KRİSTALKİTAP