Ahmak Wilson'ın Trajedisi genç siyahi bir kölenin -ki tam siyahi değil, melez- siyahi oğlunu, efendisinin beyaz oğluyla değiştirmesiyle başlıyor. Çocuğunun büyüdüğü zaman satılacağını düşünüp korkan köle, onu bu kaderden korumak istiyordur. Efendisi bile kendi çocuğu ile köle çocuk arasındaki farkı anlayamazken neden kendi çocuğunu bu sefil hayata mahkum etsin ki?
Kitap elbette sadece yerleri değiştirilen çocukları işlemiyor; arkada delil bırakmadan işlenilen ve çözülemeyen suçlar, garip alışkanlıkları olan ve halk arasında aptal olduğuna inanılan bir avukat, gezgin İtalyan ikiz kardeşler. Birbirleriyle iç içe geçmiş oldukça sürükleyici hikayeler ve nihayetinde beni istediğim sonu elde edip edemeyeceğimi meraklandıran bir son!
Hikayenin ön metnini bırakıp biraz da alt metinlere odaklandığımız zaman ise yazarın, ırklar arası eşitsizliğe ve köleliğe karşı eleştirilerini, oldukça eğlenceli, esprili bir şekilde okuyucuya aktartığını görebiliyoruz.
Dediğim gibi ben okumaktan çok keyif aldım. Kitaba bir göz atmanızda fayda var diyorum. Arada bu tarz kitapları da kurcalamak insana iyi geliyor. :)
Hemen arkasından Avokado Bahçesi'ne başlayacaktım ama birkaç gündür kitabın başına oturamadım. 🙈 Onun yerine de @angelsbooks ve @alexcei_okuyor ile Benimle Asla Tanışamayacaksın'a başladık. Puntoları epey büyükmüş. Eğer başından kalkmazsam bu geceye biter diye düşünüyorum. :)
Siz neler okuyorsunuz bu aralar? 🤗
“Twain güçlü bir edebiyatçı. Adeta yanan ateşin yanında, örsünün başındaki bir nalbant gibi. Sertçe vuruyor ve her darbesiyle iz bırakıyor.” – Maksim Gorki
Ahmak Wilson’ın Trajedisi, genç bir köle kadının 1/32 oranında siyahi olan çocuğunu köle olmaktan kurtarmak için efendisinin çocuğuyla değiştirmesi ile başlıyor. Kitap, 19. yüzyılın gizem romanlarındaki tüm detaylara yer veriyor: Değişen kimlikler, işlenen korkunç bir suç, tuhaf bir dedektif, şüphe dolu bir mahkeme sahnesi, alışılmamış ve şaşırtıcı bir son.
Ancak bu kitap yalnızca bir gizem romanı değil. Bu esprili ve satirik roman, ırklar arası eşitsizliğe ve köleliğe sert bir eleştiri getiriyor. Eleştirmenlere göre bu kitap, Twain’in en ironik, en komik ve aynı zamanda eleştirel yönü en güçlü romanlarından.
“Muhteşem bir yazarın başyapıt düzeyinde bir çalışması ve değeri bilinmemiş bir klasik…”
– F. R. Leavis (Edebiyat eleştirmeni)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder